12. Hukuk Dairesi 2016/21201 E. , 2017/12862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının (REDDİNE);
2- Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı ... tarafından, bonoya dayalı olarak, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlulardan ... vekili icra mahkemesine başvurarak, takibe konu bononun, 2011 yılında imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ve bahse konu kredi borcunun da kredi borçlusu ... İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından ödendiğini, bu nedenle müvekkilinin borcunun bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece; bononun, kredi sözleşmesinin teminatı olarak alacaklı tarafından alındığı gerekçesiyle İİK"nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Bir bononun teminat olarak verildiğinin kabulü için, o bono üzerinde teminat ibaresinin bulunması zorunluluğu yoktur. Kaldı ki, bono üzerindeki teminat ibaresi, neyin teminatı olduğu ayrıca açıklanmadığı sürece bononun başlı başına teminat bonosu olduğunu göstermez. Diğer yandan teminat iddiasının kabulü için, bu hususun taraflarca ayrı bir sözleşmede belirtilmesi de zorunlu değildir.
Ayrıca, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 E., 2001/257 K. sayılı ve 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları).
Takibe konu bono A4 kağıdı üzerine düzenlenmiş olup, sayfanın en alt kısmına “02/09 F-KRD.121 İŞLETME BANKACILIĞI KREDİLER” yazılı ise de, bahse konu bu ifade, senedin teminat senedi olduğuna dair bir açıklama içermediği gibi, aksi düşünülse dahi bahse konu ibarenin yer aldığı kısım senet metnine dahil olmadığından, borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK"nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir.
Takip dayanağı bononun, tanzim tarihinin 28.01.2011, vade tarihinin 13.08.2015, tanzim edenin ,..., aval verenin ..., lehtarın ... İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. olduğu, lehtarın bonoyu takip alacaklısı bankaya ciro yoluyla devrettiği görülmüştür.
Dosya kapsamına göre, ... ile ... İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesi, bononun tanzim tarihi ile aynı tarihli olup, ,... ile ..., bahse konu kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve mütelselsil kefil olarak yer almıştır. Diğer taraftan bononun tanzim tarihi itibariyle, lehtar şirketin ortak ve temsilcilerinin ,... ile ... olduğu anlaşılmıştır.
Takip alacaklısı ... tarafından icra mahkemesine hitaben yazılan 20.01.2016 havale tarihli müzekkere cevabında, takibe konu bononun, tahsil edildiğinde, banka tarafından kullandırılan ve kullandırılacak kredi risklerine mahsup edilmek üzere ciro edilerek bankaya teslim edildiği bildirilmiştir. Takibe konu bononun, “kullanılacak kredi riskleri” için de verilmiş olduğu belirtildiğine göre, henüz doğmamış olmakla birlikte doğması mümkün ve muhtemel bir alacağa istinaden verilmiş bononun, alacağın teminatı olması maksadıyla verildiğinin, yani teminat senedi olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda, takibe konu senedin teminat senedi olduğunun anlaşılmasına, borçlunun bu konudaki iddiasının borca itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündeki kabule göre, İİK"nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, başvurunun İİK’nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak vasıflandırılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 05/05/2016 tarih ve 2015/726 E. - 2016/272 K. sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendinde yer alan, "Davanın Kabulü ile; ... 26. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12456 Esas sayılı takip dosyası üzerinden davacı aleyhine başlatılan takibin İİK.nun 170/a maddesi gereğince iptaline," şeklindeki cümlenin karar metninden çıkarılmasına, yerine "İtirazın kabulü ile; İİK"nun 169/a-5. maddesi gereğince davacı borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına" cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.