Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/2019 Esas 2010/2732 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2019
Karar No: 2010/2732
Karar Tarihi: 15.03.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/2019 Esas 2010/2732 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/2019 E.  ,  2010/2732 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.03.2009 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı 216 parsel sayılı taşınmazının batısından kanal yoluna çıkışı sağlayan ara yolu davalı ...’ın 215 parsel sayılı taşınmazının sınırlarını genişleterek daralttığını ileri sürerek yolun geçişe uygun hale getirilmesini istemiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davacı parselinin geçit ihtiyacının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı temyiz etmiştir.
    Fen bilirkişisi ... 15.5.2009 havale tarihli rapor ve krokisinde davalının 215 parsel sayılı taşınmazının güney sınırından “A” harfi ile gösterilen 40 m²’lik bir yol bölümünü taşınmazına katarak, kullanmak suretiyle elattığını tespit etmiştir. Krokiye göre “A” harfi ile gösterilen kısmın üzerindeki davalı elatması kaldırıldığı takdirde davaya konu ara yolun, kanal yoluna geçişi sağlayacak yeterli genişliğe ulaşacağı görülmektedir.
    Davacının açıklamaları, keşif sonucu belirlenen elatmanın varlığı ve dava dilekçesinde açıkça yapılan tanımlamaya göre istem geçit hakkı kurulmasına yönelik olmayıp, yola yapılan elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    HUMK’nun 76. maddesi uyarınca bir davada olayları anlatmak taraflara, anlatılan olaylara uygun yasa kuralını bulup uygulamak ise hakime ait bir görev olduğundan mahkemece, uyuşmazlığın yukarıda açıklanan çerçevede giderilmesi yerine, davaya yanlış anlam verilerek yazılı gerekçe ile reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.