13. Hukuk Dairesi 2019/24 E. , 2019/7467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, asıl ve birleşen davada davalının açtığı hizmet alım ihlalesini kazandıklarını ve davalı ile hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, bu iş kapsamında çok sayıda personel çalıştırdıklarını ve çalışanlarının SGK primlerinin düzenli bir şekilde ödendiğini, 5510 sayılı Kanun uyarınca işveren prim oranlarında Devlet tarafından % 5 oranında indirim sağlanmış olmasına rağmen davalı tarafından indirimden faydalandığı dönemde hak edişlerinden haksız olarak kesinti yapıldığını ileri sürerek; asıl davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL"nin, birleşen davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000,00 TL’nin faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, bilahare asıl davada talebini ıslah etmiştir.
Davalı, yapılan kesintilerin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile 846.716,25 TL’nin 8.000,00 TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren, 838.716,25 TL’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 26/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; birleşen davanın kabulü ile 15.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 3708 Sayılı Yasa ile değişik 56/b maddesi delaletiyle 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca üniversiteler harçtan muaftır. Açıklanan kanun hükmü nedeniyle davalı üniversiteden harç alınması olanaksızdır. Mahkemece, değinilen bu husus hükmün üçüncü bendinde belirtilmesine rağmen, yargılama giderleri arasında gösterilen dava harcı ile ıslah harcının davalıdan tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK. 438/7 maddesi hükmü uyarınca mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davalının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının "Hüküm" bölümünün 3. bendine “Davacı tarafından asıl davada yatırılan 118,80 TL peşin harç, 17,15 TL başvurma harcı ve 12.455,00 TL ıslah harcı olmak üzere 12.590,95 TL ile birleşen davada yatırılan 256,20 TL peşin harç, 24,30 TL başvurma harcı olmak üzere 280,5 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine” cümlesinin eklenmesine, 4. bendinin hükümden çıkarılarak yerine “4-Davacı tarafından yapılan 4.900,00 TL bilirkişi ücreti ve 200,00 TL tebligat gideri olamk üzere 5.100,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,20/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.