20. Ceza Dairesi 2018/1714 E. , 2019/1373 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a)Mahkûmiyet; Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.07.2017 tarihli 2017/61 esas ve 2017/182 sayılı kararı
b) İstinaf başvurusunun esastan reddi; İstanbul Bölge Adliye
Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin 23.10.2017 tarihli 2017/1830
esas ve 2017/1974 sayılı kararı
Temyiz incelemesi, usulüne uygun yapılan tebligata rağmen sanık müdafii duruşmaya gelmediğinden duruşmasız olarak yapılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294.maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde; “eksik araştırma ile karar verildiğini, tanık ...’nin duruşmadaki beyanında sanıktan uyuşturucu madde almadığını beyan ederek soruşturma aşamasındaki beyanını kabul etmediğini, sanığın tanık ...’a uyuşturucu madde verdiğine ilişkin dosyada delil bulunmadığını, kamera görüntüsü, telefon görüşmesi veya tape kayıtlarının bulunmadığını, sanığın ev ve üst aramalarında uyuşturucu madde ele geçmediğini, sadece tanık ...’ın soyut beyanına dayanılarak hüküm verildiğini, tutanak tanıklarının beyanlarının da olayı meydana çıkarmaktan uzak, soyut beyanlar olduğunu, uyuşturucu madde alışverişini gördüklerini belirten emniyet güçlerinin tanık İmdat ile birlikte sanığı yakalamamalarının da uyuşturucu madde alışverişi olmadığını gösterdiğini, sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasının kanuna aykırı olduğunu ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi kararının hukuka aykırı olduğunu” belirtmesi karşısında, temyiz isteminin CMK’nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın 02.01.2017 tarihinde tanık ...’ye uyuşturucu madde satma eyleminin sabit olduğu, ancak 20.01.2017 tarihinde tanık ...’da ele geçen uyuşturucu maddeyi sanığın verdiğine ilişkin savunmasının aksine, tanığın soyut beyanı dışında, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanığın yapılan ev aramasında herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin de ele geçmediği ve uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin ikinci bir eylemin tespit edilemediği, bu nedenle sanığın tek olan eyleminin bir suç oluşturduğu ve zincirleme suçun koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi uygulanarak arttırım yapılması suretiyle fazla ceza verilmesi,
2-Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Tekirdağ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/151 esas ve 2010/429 karar sayılı ilamına konu TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile getirilen değişiklikler de dikkate alınarak 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi uyarınca "uzlaştırma" kapsamında olduğu anlaşılmakla, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesindeki düzenleme uyarınca uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin 23.10.2017 tarihli, 2017/1830 esas ve 2017/1974 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA; dosyanın Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmesine, 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.