2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/19003 Karar No: 2014/558
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/19003 Esas 2014/558 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/19003 E. , 2014/558 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Silivri Aile Mahkemesi TARİHİ :11.06.2013 NUMARASI :Esas no:2012/495 Karar no:2013/340
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 17.12.2012 tarihinde açılmış, dava dilekçesinde davalının açık adresi gösterilmemiş, adres olarak ismi altında “mernis adres” denilmekle yetinilmiştir. Bu halde, mahkemece, adrese ilişkin dava dilekçesindeki eksikliğin tamamlanması için davacıya süre verilip (HMK. m. 119/2), sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, böyle yapılmayıp; elektronik ortamdan alınan 19.12.2012 tarihli nüfus kaydında gösterilen ve davacıya ait olduğu anlaşılan Silivri"deki “yerleşim yeri” adresine dava dilekçesi tebliğ için (bu adresin mernis adresi olduğu davetiyede belirtilerek) gönderilmiş; tebliğ evrakı, adreste Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca muhtara 2.1.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu adresin, davacının dava dilekçesinde gösterdiği kendi adresiyle aynı olduğu görülmektedir. Kollukça aynı adreste yapılan araştırmaya ilişkin 18.01.2013 tarihli tutanakta ise, “davalının iki ay önce bu adresi boşalttığı ve Ordu Merkez"deki tutanakta tespit edilen adrese taşıdığı” bildirilmiştir. Ön inceleme duruşmasına çağrı davetiyesi de aynı adres “mernis adresi” olduğu belirtilerek aynı usulle 20.2.2013 tarihinde muhtara tebliğ edilmiş, tahkikat duruşmasına çağrı davetiyesi ise, kollukça 18.1.2013 tarihinde tespit edilmiş olan Ordu Merkez"deki adreste davalının “bizzat kendisine” tebliğ edilmiştir. Tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. (6099 s. Kanunla değişik Teb. K. m. 10.) Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır. (Yönetmelik m. 16/1) Buna göre ; tebliğ isteyenin, dilekçesinde muhatabın adresiyle ilgili beyanda bulunması zorunlu olup, adres kayıt sistemine bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adres olarak kabul edilmesi ve burada tebligat yapılması; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya burada tebligat yapılamamış olması halinde mümkündür. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı belirlenmeden, doğrudan (tebligat zarfında adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek) yerleşim yeri adresinde Yasanın 21/2. maddesine göre tebligat yapılması, tebligatı usulsüz kılar. Bu bakımdan davalıya dava dilekçesinin ve ön inceleme duruşmasına çağrı davetiyesinin tebliği usulsüzdür. Dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden ve yasal cevap süresi beklenmeden icra edilen ön inceleme duruşması da usule uygun sayılamaz. Davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden cevap ve savunmalarını bildirme imkanı tanınmadan yürütülen yargılama hukuki dinlenilme hakkını (HMK. m. 27) ihlal eder. Bu bakımdan davalıya savunma ve ispat hakkı tanınmadan hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerinin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.01.2014 (Çar.)