KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Hükme dayanak yapılan, 22.11.2007 tarihli olay tutanağında "... kaldırım boyunca üç bayanın ... ve vatandaşı taciz ettikleri ve gelen geçen araçlara otostop çektiklerinin tespit edildiği" şeklinde genel ve soyut ifadeler kullanılmış olması, duruşmada dinlenen tutanak mümzilerinin sanığın yol kenarında otostop yaptığını söylemeleri dışında olaya dair anlatımlarının bulunmaması karşısında, sanık ..."ın ne suretle teşhircilik yaptığı ve suçun aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan hüküm kurulması, Kabule göre de; TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.