11. Hukuk Dairesi 2014/4749 E. , 2015/2632 K.
"İçtihat Metni"ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/11/2013 tarih ve 2011/731-2013/373 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/02/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "..." isimli geminin donatanı olduğunu, bu gemi ile 09.04.2010 tarihinde çelik bobin yüklü olduğu halde ...Limanı"na yanaştığını, tahliye işlemleri devam ederken 10.04.2010 tarihinde istifçi işçilerin hatalı hareketleri sebebiyle geminin 3 ve 4 numaralı ambar kapaklarına zarar verdiklerini, zararın 10.04.2010 tarihinde gemi kaptanı tarafından düzenlenen protesto mektubu ile ilgililere bildirildiğini, meydana gelen hasardan işçileri ve istifçileri istihdam eden davalı şirketin sorumlu olduğunu, 33.264 USD. hasar bedelinin tahsili amacıyla icra takibine girişildiğini, davalının kısmi itirazı ve ödeme nedeniyle bakiye 24.526,50 USD alacaklarının kaldığını ileri sürerek, davalının itirazının iptalini, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 16.314 USD. zarara uğradığı, kısmi ödemenin düşülmesi ile davacının davalıdan 7.194 USD alacaklı bulunduğu, davalının takipten önce temerrüte düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 7.194 USD asıl alacak ile asıl alacağa 16.07.2010 takip tarihinden itibaren USD cinsinden kamu bankalarına açılan 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen ve %8 oranını geçmemek üzere döviz mevduat faizi uygulanması suretiyle aynen veya fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı ile birlikte sınırlı olarak iptaline, hüküm altına alınan alacağın TL karşılığının %40"ı üzerinden hesaplanan 4.404,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, dava konusu zararın meydana gelmesinde tüm kusurun davalıda bulunduğunun, oluşa uygun ve gerekçeli biçimde açıklanmış bulunmasına, yine her ne kadar dava dışı ..."nce yapılan tamiratlar konusunda düzenlenen 14.04.2010 tarihli proforma faturada ve 19.04.2010 tarihli faturada bir açıklık yoksa da, 18.04.2010 tarihli atölye hizmet raporuna göre, gemide dava konusu hasarların haricinde ambar kapaklarında ve jeneratörde başkaca tamirlerin de yapılmış olduğunun, konusunda uzman bilirkişilerce sunulan raporda açıkça belirtilmiş bulunmasına, yine aynı bilirkişi raporunda, hasarın meydana geldiği tarihteki koşullar, hasarın boyutu, geminin özellikleri, navlun ve piyasa koşulları dikkate alınarak, hasarın
3 günde, tüm masraflar dahil (5.000) USD bedelle tamir edileceğinin ve geminin bir günlük kazancının (3.500) USD olacağının kabul edilmesinde bir isabetsizliğin bulunmamasına, yine her ne kadar davalı vekilince icra takip dosyasına sunulan 09.08.2010 tarihli itiraz dilekçesinde, hasarın (8.737,5) USD"lik kısmını ödedikleri belirtilmiş ise de, mahkemece bu konunun sorulması üzerine davacı vekilince sunulan 25.09.2013 tarihli dilekçede açıkça, davalının icra dosyasındaki ödemesi sonucunda müvekkilinin eline (13.499,5) TL karşılığı (9.120) USD geçtiğinin açıkça kabul edilmiş olmasına, bu durumda mahkemece davacının talep edebileceği toplam (16.314) USD tazminat bedelinden, (9.120) USD ödemenin düşülmesi suretiyle (7.194) USD asıl alacak miktarının belirlenmesinde de bir isabetsizliğin bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Ancak dava, davalının neden olduğu zararın tazmini amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, davalının istihdam ettiği işçilerin kusuru sebebiyle müvekkiline ait geminin hasar gördüğü, müvekkilinin sörvey masrafı yaptığı ve kar kaybına uğradığı ileri sürülmüş, davalı vekili de müvekkilinin kusurlu olmadığını, talep edilen tazminat miktarının da fahiş olduğunu savunmuştur. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi incelemesi sonucunda, davalının tam kusurlu davranışı ile sorumlu bulunduğu toplam tazminat miktarı belirlenmiştir. Dolayısıyla alacak miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmediği ve alacağın önceden belirlenebilir yani likit olduğu söylenemez.
Bu durum karşısında mahkemece, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.