11. Hukuk Dairesi 2014/4789 E. , 2015/2631 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/01/2014 tarih ve 2012/206-2014/7 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/02/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından düzenlenen ....’a ait konşimento tahtında, 23.10.2009 tarihinde ... Limanı’na ulaşan ve 02.03.2011 tarihinde liman sahasına indirilen konteynerin, davalı şirketin talebi üzerine Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/354 E. sayılı dosyasında verilen karar gereğince boşaltıldığını, bu konteynerin 23.09.2009–02.03.2010 tarihleri arasında haksız ve fuzuli olarak işgal edildiğini, bu nedenle demuraj alacaklarının oluştuğunu, TTK"nın 1059. maddesi gereğince davalının malları gecikmeden almaya mecbur olmasına rağmen almadığını, bu malları teslim alabilmesi için de demuraj alacağını ödemesi gerektiğini, aksi halde müvekkilinin kanuni rehin hakkını kaybedeceğini ileri sürerek, TTK"nın 1077. maddesi uyarınca müvekkiline yük üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasını ve 41.670 USD demuraj alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davaya konu navlun sözleşmesinde davalının taşıtan olmayıp gönderilen olduğu, gönderilenin yükü teslim almaması durumunda artık taşıma sözleşmesine taraf olmayacağı, bu halde taşıyanın bütün alacaklarını taşıtandan isteme hakkının bulunduğu, ayrıca mal üzerinde kanuni rehin hakkını da kullanabileceği, yeni TTK"nın 1203/1. maddesi uyarınca konşimento gereğince eşyanın tesliminin istendiğinde gönderilenin navlun ve diğer borçlardan sorumlu olacağı, ancak somut olaya uygulanması gereken eski TTK"nın 1069. maddesine göre gönderilenin demuraj alacağından sorumlu tutulabilmesi için malı teslim almasının şart olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, demuraj alacağının tahsili ve 6762 sayılı TTK."nın 1077. maddesi uyarınca kanuni rehin hakkının tanınması istemlerine ilişkindir.
Mahkemece davalının taşıtan değil gönderilen olduğu, bu nedenle de yükü teslim almaması halinde taşıma sözleşmesinin tarafı olmayıp demuraj alacağından da sorumlu
bulunmayacağı, somut uyuşmazlıkta da davalının malı teslim almadığının Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/165 E.-2013/195 K. sayılı hükmünden anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak mahkemenin taşıtanın kim olduğunu bildirmesi için süre verilmesi üzerine davacı vekilince sunulan 26.07.2013 havale tarihli dilekçede, konişmentoyu düzenleyen Hindistanda"ki acentelerinden aldıkları bilgiye göre, taşıtanın ihbarın yapılacağı kişi olarak gözüken davalı olduğu bildirilmiştir. Yine davacı vekili tarafından konişmentonun sağ üst köşesinde rezervasyon numarasının (booking number) yer aldığı, taşıma rezervasyonunu yapanın da davalı olduğu ileri sürülmüştür. Mahkemece davalının taşıtan olup olmadığı konusunda, davacı vekilinin bu iddiaları konusunda hiçbir inceleme yapılmamıştır.
O halde mahkemece davacı vekilinin anılan iddialarının incelenip değerlendirilerek, davalının taşıtan olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Yine mahkemece davalının gönderilen olduğu ve Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/165 E.-2013/195 K. sayılı dava dosyasına göre malları teslim almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/165 E.-2013/195 K. sayılı hükmü, Dairemize ait 06.11.2014 gün ve 2013/15899 E.-2014/17011 K. sayılı ilam ile davacı (işbu davada davalı) ..."nin davadan kısa bir süre önce malları teslim aldığını bildirdiği, davalı ..."nin de bu iddiayı doğruladığı, malların davacıya teslim edilip edilmediğinin ve bu durumda davanın konusuz kalıp kalmadığının incelenip değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. İşbu davada davacı ... vekili de, mahkemece kabul edildiği gibi davalının gönderilen olması halinde dahi, anılan davanın sonucunda malları teslim alması durumunda, müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını ileri sürmüştür.
Bu durum karşısında mahkemece, yukarıdaki 1. bentte açıklanan inceleme sonucunda, davalının gönderilen olduğunun anlaşılması halinde dahi, Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/165 E.-2013/195 K. sayılı kararının kesinleşmesinin beklenmesi, davalının o davada malları teslim alıp almadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması dahi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.