11. Hukuk Dairesi 2020/1454 E. , 2021/673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07.06.2018 tarih ve 2016/484 E- 2018/198 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 16.01.2020 tarih ve 2018/1803 E- 2020/43 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2015/59262, 2016/53731, 2016/53725, 2014/06748 sayılı “points”, “nef points 06”, “nef points 04”, “nefpoints” ibareleri markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin 2015/59732 numaralı “Red Points+şekil” ibareli markanın tescili istemiyle TPMK nezdinde başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin benzerlik, tanınmışlık ve kötüniyet iddialarına dayalı itirazın davalı kurum tarafından haksız yere reddedildiğini ileri sürerek, TPMK YİDK’nın 2016-M-11728 sayılı kararının iptaline, itiraz konusu “Red Points” markasının tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, markaların bütünsel olarak karşılaştırılarak davalı markasının “red points” olarak ele alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı markasının, tanınmışlık yolu ile güçlendirilmiş ayırt edici niteliği bulunan bir marka konumunda bulunmadığı ancak davalı marka başvurusunun davacının tescilli markasındaki points ibaresini içerdiği, davacı markasının, çekişmeli mal ve hizmetlerden aynı veya benzer olduğu belirlenen mal ve hizmetler yönünden doğrudan tanımlayıcı bir niteliği bulunmadığı, ayırt edici gücü zayıf marka işareti olduğu kabul edilse dahi, davacı markasının tescili hüküm ifade ettiği sürece yasal koruma altında bulunduğu, dava konusu “Red Points+şekil” ibareli markayı okuyan veya gören ortalama dikkate sahip bir kişinin davalı başvurusunu, davacının tescilli “points” markası ile ilişkilendireceği, dava konusu markanın kapsamındaki benzer olduğu tespit edilen 38/01-02-03, 41/03-05-06-07-08, 42/01-03-04, sınıf hizmetler yönünden taraf markalar arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas koşulunun oluştuğu, davacının "points" markasının tanınmışlığı iddiasını ispatlayamadığı, KHK"nın 8/4 maddesi uyarınca tescil engelinin bulunmadığı, davacı tarafın KHK"nın 8/3 maddesine göre öncelikli hak sahipliği iddiasını ispatlayamadığı, davalının seri marka iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne TPMK YİDK’in 2016-M-11-728 sayılı kararının benzer bulunan sınıflar yönünden iptaline, bu sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı marka başvurusunun davacının tescilli markasını aynen içerdiği, davacı markasının çekişmeli olup, aynı veya benzer olduğu tespit edilen mal ve hizmetler yönünden tanımlayıcı bir niteliğinin bulunmadığı, 38/01,02,03 41/03,05,06,07,08 42/01,03,04 sınıf hizmetler yönünden taraf markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas koşulunun oluştuğu, davacı tarafın "Points" ibareli markasının tanınmışlığı ve öncelikli hak sahipliği iddiasını da ispatlayamadığı, davalı şirketin seri marka iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, istekleri halinde aşağıda yazılı 49,50 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 01.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.