Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/6052 Esas 2018/3919 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6052
Karar No: 2018/3919
Karar Tarihi: 28.05.2018

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/6052 Esas 2018/3919 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/6052 E.  ,  2018/3919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-g, 62, 52/2, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, internetten villasını kiralayacağına dair ilan verdiği, müştekinin bu ilan üzerine sanığa 800 TL para gönderdiği, parayı çeken sanığın ortadan kaybolduğu, böylece sanığın hileli hareketlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Sanık ifadesinde,...isimli kişinin yanına gelerek kendi hesabına bloke konulması nedeniyle para çekemediğini belirtmesi nedeniyle günlük 50 TL karşılığında olmak kaydıyla bu kişi adına hesabına gelen paraları yine bu kişiye verdiğini, suçta kullanılan telefonun kendisine ait olmadığını, müşteki ile aralarında böyle bir diyalog olmadığını ve internete de ilan vermediğini belirtmiş ise de, hesap sahibi ve parayı çeken kişinin sanık olduğu, çektiği parayı başkasına verdiği doğru kabul edilse bile, söz konusu paradan komisyon alarak diğer sanığın eylemine iştirak ettiği, kullanılan telefonun sanık adına kayıtlı olmamasının sanığı sorumluluktan kurtarmayacağı dikkate alındığında yapılacak incelemenin bu sanık açısından sonuca etkili olmayacağının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Sanığa yüklenen eylemin, Yargıtay CGK"nın 16/04/2013 tarih ve 2012/15-1407; 2013/140 E. K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f maddesinde öngörülen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden saç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçundan hüküm kurularak eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 Sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, “ 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkili haklardan ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.