Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2016/4962
Karar No: 2020/5306
Karar Tarihi: 19.11.2020

Danıştay 8. Daire 2016/4962 Esas 2020/5306 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4962
Karar No : 2020/5306

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı - …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Barosuna kayıtlı Avukat … hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün …. tarihli yazısı ile bildirilen … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; şikayet edilen avukatın bahse konu icra takipleri hakkında müvekkili olan davacıya bilgi vermediğine ilişkin davacının soyut iddiaları dışında delil bulunmadığı, yine davacının şikayet edilen avukat tarafından haricen 42.000,00 TL tahsilat yapıldığı yönündeki iddiasını ispatlar nitelikte bir delil bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, adı geçen avukat hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesinde, "Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığı'nın vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır..."; 59. maddesinin 1. fıkrasında da, "58. maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenliyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.
İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir.
Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır. Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir." hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde; "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygunlanır. (Ek cümle: 5/4/1990 - 3622/11 md.; Değişik:10/6/1994-4001/14 md.) Ancak, davanın ihbarı ve bilirkişi seçimi Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından re'sen yapılır." hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447/2 maddesinde, "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.
" hükmü uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldıran ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 61. maddesinde, "Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir. Dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebilir." hükmü, 63. maddesinde ise; "Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, hakkında şikayette bulunularak soruşturma izni talep edilen Av. … tarafından müvekkili olan davacı adına … İcra Müdürlüğünde … (Yeni Esası … İcra Müdürlüğünün … olan), … (Yeni Esası … İcra Müdürlüğü'nün … olan), … (Yeni Esası … İcra Müdürlüğünün … olan) esas sayılı dosyalarıyla icra takipleri başlatıldığı, davacı tarafından icra dosyaları hakkında bilgilendirme talep etmesine rağmen gerekli bilgilendirmenin yapılmadığı ve avukatın borçlulardan haricen tahsilatta bulunduğu halde kendisine bilgi vermediği ve ödemede bulunmadığı, durumu baroya ve ilgili makamlara ileteceğini bildirmesi üzerine kendisine parçalar halinde 42.000,00 TL ödemede bulunduğu, tahsil ettiği diğer meblağları ise otomobilini sattığında ödeyeceğini belirtmesine rağmen halihazırda herhangi bir ödeme yapmadığı, sözkonusu davranışları nedeniyle adı geçen avukattan dosyalardan çekilmesini talep ettiği, ancak avukatın kendisi azledilmedikçe dosyalardan çekilmeyeceğini, azil halinde vekalet ücreti talebinde bulunacağını belirttiği iddialarıyla, yapılan şikayet sonucu hazırlanan 08.01.2014 tarihli İnceleme Fezlekesinde davacının bahsettiği dosyaların şikayet edilen avukatça takip edildiği, davacının anılan dosyaların bir kısmından 07.04.2011 tarihinde fotokopi aldığı bu nedenle durumdan haberdar olduğu ve avukatlık hizmetlerinden memnun olmaması halinde çok daha önce azil işlemini gerçekleştirmek imkanının bulunduğu anlaşıldığından şikayet edilen avukatın görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiğine ilişkin soyut iddialar dışında herhangi bir delil elde edilmediği gerekçesiyle Avukatlık Kanununun 58/1. maddesi gereğince soruşturmaya izin verilmemesi gerektiği kanaatine varılması üzerine davalı idarece, adı geçen avukatın bahse konu dava ve icra takipleri hakkında davacıya gerekli bilgilendirmede bulunmadığı ve haricen yaptığı tahsilatlardan sadece 42.000,00-TL'yi davacıya verdiği bakiye kısmı uhdesinde tuttuğu iddialarına yönelik soyut iddia dışında delil bulunmadığı ve be nedenle sözkonusu iddiaların doğrulanmadığı belirtilerek 18.02.2014 tarihli soruşturma izni verilmemesi yönünde işlem tesis edilmesi nedeniyle bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının çeşitli alacaklarına mahsuben aldığı bonoların ödenmemesi üzerine gerekli icra tahsil ve takip işlemlerini yapmak üzere 2004 yılında Av. …'ye vekalet verdiği, adı geçen avukat tarafından 15.04.2004 tarihinde …İcra Müdürlüğü'nün E…. (Yenileme Esas:…), 12.05.2004 tarihinde… İcra Müdürlüğü'nün E…. (Yenileme Esas:…), 05.01.2005 tarihinde … İcra Müdürlüğü'nün E…. (Yenileme Esas:…) kambiyo senetlerine özgü takip işlemlerine başlandığı, her üç dosya bakımından borçluların mal varlığı araştırmaları menkul haczi, araç haczi gibi işlemlerin 2005 yılı içerisinde yapıldığı, sözkonusu dosyaların 2007 yılı içerisinde takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyaların adı geçen avukat tarafından 08.04.2010 tarihinde yenilendiği, E…. sayılı takip bakımından üç yıl takipsiz bırakıldığı gerekçesi ile … İcra Müdürlüğü'nce 10.08.2012 tarihinde itirazı kabil olmak üzere takibin iptaline karar verildiği, şikayet edilen alacaklı vekilinin bu karara herhangi bir itirazda bulunmadığı, ayrıca sözkonusu dosya bakımından 08.04.2010 tarihli yenileme muhtırasının borçlu ve vekiline tebliği yapılmadığı gerekçesi ile …İcra Hukuk Mahkemesi'nin … tarih ve E…., K…. sayılı kararı ile dosya üzerinden yapılan tüm menkul ve gayrımenkul hacizlerinin kaldırılmasına karar verildiği, E…. sayılı dosya bakımından … İcra Hukuk Mahkemesi'nin E…., K…. sayılı kararı ile zamanaşımı nedeniyle icra takibinin geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, E…. sayılı dosya bakımından … İcra Hukuk Mahkemesi'nin E…., K…. sayılı kararı ile üç yıldan fazla takipsiz kaldığı gerekçesi ile icra takibinin geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, savcılık tarafından yapılan incelemede ise icra takiplerinin geri bırakılmasına yönelik kararların inceleme konusu yapılmadığı ve şikayet edilen Avukat …'nün ifadesine başvurulmadığı görülmektedir.
Bu çerçevede; davacının alacağının tahsiline yönelik olarak şikayet edilen adı geçen avukat tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipler hakkında ilgili İcra Müdürlüğü ve İcra Hukuk Mahkemelerince üç yıldan fazla takipsiz bırakıldıkları gerekçesi ile icra takibinin geri bırakılmasına karar verildiği hususları ve bu hususlar kapsamında şikayet edilen Av. …'nün ifadesine başvurulmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlem ile bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden temyize konu Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan; dava konusu edilen işlemin iptali istemi ile açılan dava sonucu verilen karar menfaatini etkileyebileceğinden, şikayet edilen avukat yönünden, yukarıda belirtilen Yasa hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup, Mahkemece yeniden karar verilirken davanın re'sen şikayetli avukata da ihbar edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi