Kasten öldürmeye teşebbüs - kasten yaralama ve hakaret - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/6635 Esas 2012/7842 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/6635
Karar No: 2012/7842
Karar Tarihi: 05.11.2012

Kasten öldürmeye teşebbüs - kasten yaralama ve hakaret - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/6635 Esas 2012/7842 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2006/107 (E) ve 2008/177 (K) sayılı davada sanıklardan Bülent'in kasten yaralama suçundan verilen cezanın öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi, diğer sanıkların aynı eylem nedeniyle yargılanmaları ve müdafiilerinin aynı olması gibi nedenlerle hükümlerde hata yapıldığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bozma nedenleri detaylı bir şekilde açıklanarak, TCK.nun 86/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 34 ve 230. maddeleri, TCK.nun 86/3-e ve 87/3-e maddeleri, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 38/1 ve 5271 sayılı CMK'nun 152.maddeleri gibi kanun maddelerine de yer verilmiştir.
1. Ceza Dairesi         2009/6635 E.  ,  2012/7842 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 1 - 2009/132647
    MAHKEMESİ : Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 16/07/2008, 2006/107 (E) ve 2008/177 (K)
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama ve hakaret

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1-a) Katılan-sanıklar Bülent ve Fuat müdafiinin yasal süresinde verdiği 18/07/2008 tarihli süre tutum dilekçesi ile hükmü sadece sanık Bülent müdafii sıfatıyla temyiz ettiği anlaşılmakla, yasal süreden sonra katılanlar ve sanık Fuat müdafii sıfatıyla 04/08/2008 tarihinde yaptığı temyiz isteminin, CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
    b) Mahkemenin, öldürmeye teşebbüs suçlarından açılan davada, eylemleri 5237 sayılı TCK.nun 86/2. maddesi kapsamında kalacak şekilde kasten yaralama olarak nitelendirmesi, bu suçun kanunda belirtilen alt sınırının 5 yıldan az olması ve bu suçtan CMK.nun 188.maddesi uyarınca duruşmada sanıklar müdafiilerinin hazır bulundurulması zorunluluğunun bulunmaması karşısında tebliğnamedeki bozma öneren (7) nolu düşünce benimsenmemiştir.
    2-a) Mağdur-sanık Bülent’in Şükrü ve Ersoy’a yönelik suçlarıyla ilgili olarak; Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK.nun 34 ve 230. maddelerine aykırı olarak hükmün gerekçesiz bırakılması,
    b) Katılan-sanıklar Şükrü ve Ersoy’ın Fuat’a yönelik suçuyla, mağdur-sanıklar Bülent ve Fuat’ın Şükrü ve Ersoy’a yönelik suçları yönünden; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/10/2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanıklar yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiğinden; somut olayda, Fuat’a yönelik aynı eylem nedeniyle yargılanan ve aralarında menfaat çatışması bulunan katılan sanıklar Şükrü ve Ersoy ile bu sanıklardan farklı aynı kasten yaralama eylemleri nedeniyle yargılanan mağdur-sanıklar Bülent ve Fuat’ın ayrı ayrı müdafiiler tarafından temsil edilmeleri gerekirken savunmada zaafiyet oluşturacak şekilde aynı müdafiiler tarafından temsil edilmeleri suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 38/1 ve 5271 sayılı CMK.nun 152.maddelerine aykırı davranılması,
    c) Kabule göre;
    Katılan-sanıklar Şükrü ve Ersoy hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümleriyle ilgili olarak; TCK.nun 86/2.maddesi uyarınca tayin edilen cezanın suçun silahla işlenmesi nedeniyle TCK.nun 86/3-e maddesiyle artırılması gerekirken madde numarasının 87/3-e şeklinde hatalı gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, katılan-sanıklar Şükrü ve Ersoy müdafii ile mağdur-sanık Bülent müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK.nun 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeksizin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 05/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.