Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın evraklar üzerinde müvekkiline ödeme dekontları karşılığında kredi kullandırmış göründüğünü, oysa müvekkilinin davalı bankadan herhangi bir kredi kullanmadığını ve dekonttaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, buna rağmen davalı bankanın müvekkili hakkında icra takibi başlattığını beyanla, müvekkilinin davalı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, menfi tespit davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer veya davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılması gerektiğini, bu nedenle icra takibinin yapıldığı yer olan Adana veya müvekkilinin merkezinin bulunduğu İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı bankanın merkezi yerleşim yerinin İstanbul ili olduğu, bahse konu icra takibini yapan icra müdürlüğünün ise Adana ilinde olduğu, İcra İflas Kanunu"nun 72/8. maddesi gereğince, davalı tarafın yetki itirazının yerinde görüldüğü gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, dava dosyasının kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde yetkili ve görevli Adana veya İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı HMK" nın 19/2. maddesine göre; "Yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz". Somut olayda davalı vekili Adana veya İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğundan sözetmiş ise de, seçtiği mahkemeyi bildirmemiştir. Hal böyle olunca, belirtilen yasa hükmü uyarınca yetki itirazı dikkate alınmayacağından yetki itirazının reddiyle işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 6100 Sayılı HMK" nın 19/3. maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizlik konusunda yetkili mahkemeyi göstermeyip, alternatifli yetkili mahkemelerden sözetmiş olması da kabul şekli itibariyle isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.