22. Hukuk Dairesi 2015/35098 E. , 2016/2191 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemli davasını açması gerekir. Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
Somut olayda işverenin 20.08.2014 tarihinde, fesih yazısını davacı işçiye tebliğ etmek istediği, işçinin kabul etmemesi üzerine, duruşmada beyanı alınan tanıklardan ikisi tarafından bildirimin davacıya okunduğu ve davacının imtina ettiği hususunun tutanak altına alındığı sabittir. Her ne kadar davacı taraf feshin gerçekleştiği 01.09.2014 tarihinde fesih bildiriminden haberdar olduğu iddiasında ise de; dosya arasında bulunan tutanak ve dinlenen tanık beyanlarını bertaraf edecek bir delil bildirmemiştir. Hal böyle olunca davanın 26.09.2014 tarihinde açılmış olması karşısında, 4857 sayılı Kanun"un 20/1. maddesindeki bir aylık hak düşürücü süre geçmiştir. Davanın reddi gerekirken, işin esasına girilerek kabul kararı verilmiş olması hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 205,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 27.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.