16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17686 Karar No: 2016/4629 Karar Tarihi: 25.04.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/17686 Esas 2016/4629 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/17686 E. , 2016/4629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... çalışma alanında bulunan 1673 parsel sayılı 2.563,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve (A) harfi ile gösterilen 1.181,77 metrekarelik bölümün 1980 tarihinden beri ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ların müştereken; (B) ile gösterilen 1.194,96 metrekarelik bölümünün ise 1980 tarihinden beri ..."un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla adına tespit edilmiş; aynı parsel numarasıyla mükerrer tescil olduğu anlaşılmakla Kadastro Müdürlüğü"nün 06.11.2012 tarih ve 928 sayılı yazısına istinaden 1681 parsel olarak değiştirilmiştir. Davacı ..., taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün; davacı ... ise (B) harfi ile gösterilen bölümünün kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacıların davalarının ayrı ayrı kabulü ile; çekişmeli eski 1673 yeni 1681 parsel sayılı taşınmazın adına tapuya tesciline, aynı parselin beyanlar hanesindeki mevcut kullanıcı şerhlerinin silinerek yerine " bu parselin krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.181,77 metrekarelik kısmı ... oğlu ..."nun kullanımındadır. (B) harfi ile gösterilen 1.194,96 metrekarelik kısım ... oğlu 1950 doğumlu ..."nin kullanımındadır." şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve diğerleri vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1- Davalılar ... ve diğerleri vekili Av. ... kendisine 3.7.2015 tarihinde tebliğ edilen kararı, 18.8. 2015 tarihinde temyiz etmiştir. Kararın tebliğ edildiği tarih ile temyiz tarihi arasında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.6.1990 tarih, l989/3 Esas ve l990/4 Karar sayılı kararı ve 6100 sayılı Kanun"un Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun"un 432/4. maddesi gereğince temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, 2- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 25.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.