Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/35089 Esas 2016/2189 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/35089
Karar No: 2016/2189
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/35089 Esas 2016/2189 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/35089 E.  ,  2016/2189 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, teftiş raporunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalı bakanlığa bağlı müfettişçe düzenlenen ve işyerinde belirli süreli sözleşmeler ile çalışan işçilerle ilgili doğru olmayan tespitleri içeren rapor ve tutanakların iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak teftiş raporunda belirlenen hususların doğru olmasından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafça temyiz etmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 91. maddesinin 2. fıkrasında, “30.01.1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 10. maddesine istinaden iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüklerince incelenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yine 4857 sayılı Kanun"un 92. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi ispatlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanun"un 8. maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.” hükmü yer almıştır.
Dosya içeriğine göre; davanın, Teftiş Kurulu Başkanlığına başvuru ile başlayan teftiş incelemesi sonunda düzenlenen 28.08.2014 tarihli iş yerindeki bazı işçilerin belirli süreli sözleşmeler ile çalıştırılmasının yanlışlığına ilişkin düzenlenen iş müfettişi raporuna itiraz niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle 4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinin 3. fıkrasına göre iş müfettişi raporunun işçi alacaklarına ilişkin kısmına karşı taraflarca dava açılabilecektir. İş müfettişi raporunun işçi alacaklarına ilişkin kısmı ise bireysel başvurulara karşı iş müfettişinin yaptığı tespitlere ilişkindir. Oysa somut olayda belirli süreli sözleşmeler ile çalışan işçiler hakkında teftiş sonucu düzenlenen raporun genel nitelik arz ettiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere; iş müfettişlerinin yaptığı bu genel tespitler, 4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “işçi alacağı” kapsamında değerlendirilemez.
Diğer taraftan iş müfettişi raporunda yer alan sözkonusu tespitlerin ve raporun etki ile sonucunun ileride açılması muhtemel alacak davalarında değerlendirilmesi gerektiği de göz ardı edilmemelidir.
Dosyadaki yazılara ve belgelere göre sonucu bakımından doğru olan kararın bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 27.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.








Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.