13. Ceza Dairesi 2015/993 E. , 2016/5118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca verilen ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına’ ilişkin karara karşı, aynı yasanın 231/12. maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından, sanıklar müdafiinin bu konudaki temyiz isteminin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğname gibi REDDİNE, 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca sanıklar yönünden yasa yolu ile merciinde yanılma, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
TCK"nın 62. maddesi ile uygulama yapılırken 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası yerine 2 yıl 2 ay 9 gün hapis cezası tayin edilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; sanıkların 18 yaşından büyük oldukları ve dosya kapsamındaki bilgilere göre de sosyal ekonomik durumlarının müdafii ücretini karşılamak için elverişli olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki (8) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
“Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık; sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
1-Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmasının gerekli olduğunun gözetilmemesi,
2-İddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre; sanıklar hakkında, mala zarar verme suçundan 5271 sayılı CMK"nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, ek iddianamede düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında; hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden, sanıklar ... ve ...’a ek savunma hakkı tanınarak bu suçtan da cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.