15. Ceza Dairesi 2018/3193 E. , 2018/3899 K.
"İçtihat Metni"Suç örgütüne üye olma ve dolandırıcılık suçlarından yapılan yargılama sonucunda sanık ... hakkında verilen İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2013 tarih ve 2011/179-2013/9 sayılı mahkûmiyet hükümlerinin temyizi üzerine, onama ve bozma talebine dayanılarak dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/191552 sayılı tebliğnamesiyle dairemize geldiği, Dairemizin 15.01.2014 tarih ve 2013/25044-2014/44 sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden itirazın KABULÜNE,
Sanık ...’in şikayetçiler...,... ve...’a yönelik eylemleri nedeniyle dolandırıcılık suçundan üç kez; suç örgütüne üye olma suçundan ise bir kez mahkumiyetine ilişkin Dairemizin 15.01.2014 gün ve 2013/25044-2014/44 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Suç örgütüne üye olma ve dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi.
Sanığın, dolandırıcılık yapmak amacıyla kurulan örgüte üye olma ile şikâyetçiler ..., ... ve ...’a yönelik gerçekleştirilen eylemlere iştirak etmek suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında,... iline hiç gitmediğini, eniştesi olan ...’in kimlik bilgilerini kullanmış olabileceğini belirterek suçlamaları kabul etmemesi yanı sıra şikâyetçiler ... ve ... ile bir kısım tanıkların beyanlarında, ...’i işyerinde gördüklerini belirtmelerine rağmen herhangi bir eyleminden bahsetmemeleri, şikayetçi ... ve tanık...’ın ifadelerinde ise, herhangi bir eyleminden söz etmedikleri halde kendilerine gösterilen fotoğraflar arasından sanığı teşhis etmeleri ve bu kişilere canlı teşhis yaptırılmaması, yine Develi Asliye Ceza Mahkemesinin 23.06.2010 gün ve 2010/62-210 sayılı ilamında, ... hakkında ...’e ait sahte kimlikle yakalanması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay 11. CD’nin 25.11.2014 gün ve 2013/427-2014/20094 sayılı ilamıyla onanması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, sanık ile şikayetçiler ..., ..., ... ile öncesinde sanığı resimlerden teşhis eden ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve...’ın mümkünse aynı oturumda hazır edilip yüzleştirilmeleri, mümkün olmaması halinde ise teşhise elverişli video görüntüleri ya da boydan ve çeşitli açılardan fotoğrafları temin edilerek usulüne uygun teşhis yaptırılması ile şikayetçiler ..., ..., ... ile tanık ...’ın teşhis etmeleri halinde, işyerinde gördüklerini söyledikleri sanığın kendilerine yönelik ne gibi bir eyleminin olduğu konusunda ayrıntılı beyanlarına başvurulması ve ... ile diğer hükümlülere bu hususların sorulması sonucunda atılı suçlara ne şekilde iştirak ettiği de karar yerinde tartışılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanık hakkında bu suçlar yönünden İNFAZIN DURDURULMASINA, BAŞKA SUÇTAN TUTUKLU VEYA HÜKÜMLÜ DEĞİLSE BU SUÇLARDAN DERHAL TAHLİYESİ İÇİN İLGİLİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA MÜZEKKERE YAZILMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.