
Esas No: 2015/9872
Karar No: 2016/9364
Karar Tarihi: 20.10.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9872 Esas 2016/9364 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2006 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 102 ada 11 ve 67 parsel sayılı 427705,38 m² ve 24816,39 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, ham toprak ve hali arazi niteliğiyle belgesizden Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacılar, taşınmazların kendilerine ait tarla olduğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 102 ada 67 sayılı parselin tespitinin iptali ile davacılar adına, 102 ada 11 sayılı parselin tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı Hazine tarafından 102 ada 67 parsele yönelik olarak temyiz edilmiş, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/04/2011 gün ve 2011/832- 4137 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen orman kadastrosu ve taşınmazların sınırında orman bulunduğundan, taşınmazların orman niteliğinin saptanması için öncesinin belirlenmesi gerekir. Mahkemece, eski tarihli ve 1980’li yıllara ait memleket haritaları ile bu haritaların yapımına esas alınan, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı marrifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunun saptanması halinde; ormanlarda sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğinden, davanın reddi gerekir. Dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, davaya konu ... köyü 102 ada 67 parsel sayılı taşınmazın 07.08.2014 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli haritada (A) harfi ile gösterilen kısma açılan davanın reddine, bu kısmın 102 ada 67 parsel adı altında tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, haritada (B) harfi ile gösterilen kısma açılan davanın kabulüne bu kısmın “Tarla” vasfında ... mirasçıları ..., ..., ..., ... ve ... adlarına 1/5 paylı verasete iştirak şeklinde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 20/10/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.