Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/7298 Esas 2014/10763 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Mut Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2013/196-2013/888

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira, davacı mirasçıları, davalı şirket vekili tarafından, dosyaya fotokopisi sunulan 05.12.2000 tarihli protokolu kabul etmediklerini, murislerinin böyle bir protokolu imzalamadığını açıkça bildirmişlerdir. Bu durumda, protokoldaki muris D.. Ş.. adına atfen atılı imzanın murise ait olup olmadığının tetkiki gerekmekte ise de; protokolun aslının sunulamadığı dosya içeriğinden anlaşılmakta olduğundan ve fotokopi belge üzerinde de imza incelemesi yapılamayacağından bu şekildeki bir incelemenin maddeten imkansız olduğu ortadadır. Her ne kadar mahkemece tanık dinlenilmiş ise de, somut olayda 6100 sayılı HMK 203/1-e maddesinde hükme bağlanan bir istisnai durumun varlığından söz edilemez. Zira davalı şirket vekili, protokolun aslının işyerinde çıkan bir yangında yok olduğunu savunmuş ise de, böyle bir yangının vuku bulduğunu gösterir itfaye, zabıta gibi kamu kurumlarına yönelik bir ihbardan söz etmediği gibi, bu kurumlarca tutulmuş bir tutanak, da dosyaya sunulmamıştır. Davalı şirketin kendisi tarafından her zaman düzenlenmesi mümkün olan tutanağın, tanık dinlenilmesi için yeterli kabul edilmesi ise, anılan yasa hükmüne uygun düşmemektedir. Davacı taraf tanık dinletilmesine muvafakat etmediğine göre, somut olayda tanık dinlenilmesi mümkün değildir.
Mahkemece bu yönler gözetilerek, hükmüne uyulan Dairemiz bozma kararı çerçevesinde deliller değerlendirilip varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılardan kendi adına asaleten, kızı Ç. Ş.."e velayeten F. Ş.. ve davacı M.. Ş.."e velayeten E. A.. yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.