Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9874
Karar No: 2016/9357
Karar Tarihi: 20.10.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9874 Esas 2016/9357 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/9874 E.  ,  2016/9357 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı, ... Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan 16/12/2009 havale tarihli dilekçede sınırlarını bildirdiği ... ve mera vasıflı çay havzasının kendi kullanımlarında olduğunu ancak davalının burada hafriyat yapmak ve etrafı telle çevirmek suretiyle taşınmazlarına el attığını ileri sürerek tecavüzün men-i ile tel örgünün kaldırılması ve taşınmazın eski hale getirilmesini istemiyle dava açmıştır.
    ... Sulh Hukuk Mahkemesince bölgede kadastro çalışmaları başladığı ve dava konusu taşınmazla ilgili kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    2011 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında dava konusu taşınmaz Akbük köyü 132 ada 4 parsel sayılı tarla vasıflı olarak davalı adına tespit edilmiş, tutanağın yüzölçümü hanesi boş bırakılarak ve 2009/720 sayılı dava dosyasıyla davalı olduğu bildirilerek, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı adına tespit edilmiş, tutanak aslı kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Kadastro mahkemesince, davanın kabulüne,... köyü 132 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağındaki tespitinin iptali ile Teknik bilirkişilerin 01/07/2014 havale tarihli rapor krokilerinde (B) harfi ile gösterdikleri 1606,46 m2 yüzölçümlü kısmın mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına, aynı rapor krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3253,65 m2 yüzölçümlü kısmın aynı ada ve parsel numarası altında tarla vasfıyla davalı adına tespit ve tapuya tesciline, davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından (B) harfi ile gösterilen kısmına ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki; dava konusu taşınmaz hakkında yüzölçümü hanesi boş bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine ve taşınmazın bitişiğinde ... bulunduğu belirlendiğine göre mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince Hazine ve ... Yönetimi davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılıp taraf olmaları sağlandıktan sonra, taraflarca gösterilecek delillerle birlikte lüzum görülen diğer delillerin toplanmadığı, usûlünce zilyetlik ve ... araştırması yapılmadığı, çekişmeli taşınmaz dereye bitişik olduğundan yapılan keşifte jeolog bilirkişi eliyle inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığına ilişkin rapor alınması gerekmekte iken bu eksiklikler giderilmeden ve davalı yanca temyize konu edilen (B) harfi ile gösterilen kısmın mera olarak sınırlandırılmasına ve özel
    -2- 2015/9874-2016/9357


    siciline yazılmasına karar verildiği halde mahkemece, usule uygun mera araştırması da yapılmadan hüküm kurulmuş, kadim ve tahsisli mera üzerinde durulmamış, bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
    Ayrıca, taşınmazın teknik bilirkişilerin 01/07/2014 havale tarihli rapor krokilerinde (C) harfi ile gösterdikleri 401,08 m2 yüzölçümlü kısmı hakkında mahkemece hüküm kurulmamıştır. Kadastro hakimi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 1. maddesi uyarınca hiçbir tereddüte yer bırakmayacak ve dava konusu taşınmaz hakkında doğru sicil oluşturacak şekilde infazı kabil bir karar vermek zorundadır. Dava konusu taşınmazın kadastro tesbit tutanağının yüz ölçümü hanesi boş olarak yüzölçümü belirlenerek doldurulmak üzere mahkemeye aktarıldığından parselin tamamının davalı olduğu gözetilmeden bir bölümü hakkında tescil hükmü kurulmaması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Bu nedenle; mahkemece, öncelikle Hazine ve ... Yönetimi davaya dahil edilerek taraflarca gösterilecek delillerle birlikte lüzum görülen diğer deliller toplanmalı, dosya içeriğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede daha önce ... kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamadığından mahkemece, bu hususta araştırma yapılmalıdır. Bu yerde ... kadastrosu yapılmışsa, kural olarak: Bir yerin ... olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenir ise de bu uygulama ancak o yerde köy ya da belde sınırlarının tümünü kapsayan ve 4785 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak ... kadastrosunun yapılması halinde sağlıklı çözüme ulaştırır. Çünkü, 3116 sayılı Kanun sadece Devlet ormanlarının kadastrosunun yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle; 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu kesinleşen tahdit harita ve tutanakları sınır dışında kalan taşınmazların ... niteliğini ve hukukî durumu saptanamayacağından, çekişmeli taşınmazın ... olup olmadığının 4785, 5658 sayılı kanunlar ile 05.11.2003 gün 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın Devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş ve iade koşulları yasada gösterilmiştir.
    Bu nedenle: mahkemece, öncelikle, yörede yapılmış bir ... kadastro çalışması varsa bununla ilgili harita ve tutanaklar ile en eski memleket haritaları ile hava fotoğrafları ve 1985-1990"lı yıllara ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları kadastro paftasının orijinal renkli fotokopi örneği ilgili yerlerden getirtilmeli, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve bir ziraatçı bilirkişi, bir harita ve bir kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir jeolog bilirkişi ile bir ... yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, varsa ... kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 ... sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1990"lı yıllara ait steroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ölçeğini kadastro paftası ölçeğine kadastro paftası ölçeğini de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra her iki harita dava konusu taşınmaz ve çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak bilirkişilere incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, niteliğinin ne olduğu üzerinde varsa bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ve kullanım durumu belirlenmeli 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ... içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, bu inceleme sonunda taşınmazın ... ya da ... içi açıklık durumunda olduğu belirlenirse bu tür yerlerin zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı düşünülmeli, taşınmazın ... ya da ... içi açıklık durumunda olmadığı zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğu belirlenirse

    keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, geçmişte kime ait bulunduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı,bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları belirlenmeli, taşınmazın değişik bölümlerinden zirai bilirkişi marifetiyle yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, sel basması nedeniyle zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı, bu durumun ne kadar sürdüğü, en son olarak taşınmazda taşkın yaşanmasının üzerinden ne kadar süre geçtiği gibi hususlar sorulup belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı; taşınmazın, kadastro tespit tarihine kadar ve halen mera olarak kullanılıp kullanılmadığı gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemiyle giderilmeli, keşifte taşınmazın farklı yönlerden fotoğrafları çektirilmeli, fen bilirkişisinden taşınmazın yan kesit krokisini göstermesi ve keşfi izlemeye olanak sağlar biçimde rapor ve harita düzenlemesi istenmeli, jeolog bilirkişiye taşınmazın önceden ya da halen aktif dere yatağı olup olmadığı, taşkın tehdidi altında bulunup bulunmadığı gibi hususlar ayrıntılı ve açık bir şekilde açıklattırılmalı, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanağın edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tesbit bilirkişilerinin tamamı tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı ve oluşacak sonuca göre tarafların taleplerini tam olarak karşılar şekilde taşınmazın tamamının davalı olduğu gözetilerek tüm bölümleri hakkında hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımlara ilişkin olarak BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/10/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi