Esas No: 2019/5907
Karar No: 2022/948
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5907 Esas 2022/948 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında açılan kamu davası, sahte fatura kullanma suçundan mahkumiyet hükmü ile sonuçlandı. Ancak sanık suçlamaları kabul etmedi. Maddi gerçeğin belirlenmesi için vergi inceleme raporları, sahte fatura düzenlemesi suçundan dava açılıp açılmadığı, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığı gibi konularda araştırma yapılması gerekmektedir. UYAP üzerinden yapılan kontrolde, sanığın aynı mükellefiyeti nedeniyle 2010 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan mahkum olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle eylemlerin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığı veya mükerrer dava açılıp açılmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Kararın bozulmasına ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi iptal kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 321. maddesi
- 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
“2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan hakkında kamu davası açılan sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmemesi karşısında; Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Faturaları düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2-Aynı mükellefler hakkında ilgili takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
4-UYAP üzerinde yapılan kontrolde, sanığın aynı mükellefiyeti nedeniyle 2010 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan açılan Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/388 Esas sayılı dava dosyasında yargılamasının yapılarak mahkumiyet hükmünün 20/06/2019 tarihinde kesinleştiği, sanığın aynı mükellefiyeti ile aynı takvim yılında başka mükelleflerce düzenlenen sahte faturaları kullandığına ilişkin tespitin yeni bir suçu oluşturmayıp, zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği anlaşılmakla; 2010 yılına ilişkin mükerrer yargılama yapılmaması ve eylemlerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından, söz konusu dosya ile varsa aynı mükellefiyeti ve aynı yıllara ilişkin diğer dava dosyalarının da duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, aksi durumda davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra sanığın eylemlerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığı veya mükerrer dava açılıp açılmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
5-Kabule göre de;
a)2010 takvim yılında kullanılan faturaların Aralık ayı KDV indiriminde kullanılması nedeniyle, "25.01.2011" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına 2010 olarak hatalı yazılması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.