KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; 1-Sanığa yükletilen tehdit ve katılan ..."a yönelik hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, TCK"nın 53/1-(b) maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği, Anlaşıldığından, sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2) Katılan ..."a yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; a- Sanığın, katılan ..."a ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi sırasında katılan ..."in gıyabında hakaret etmesi karşısında, gıyapta hakaret suçunun ihtilat unsurunun olayda ne şekilde gerçekleştiği açıklanmadan mahkûmiyet kararı verilmesi, b-TCK"nın 53/1-(b) maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmiş olması Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.