12. Ceza Dairesi 2017/225 E. , 2017/10446 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın suç tarihinde 1.76 promil alkollü olarak araç kullandığı gözönünde bulundurulup, hak ve nesafete uygun biçimde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Gerekçeli kararda temyiz kanun yolu açık olan hükmün, kesin niteliğinde olduğunun belirtilmesi 5271 sayılı yasanın 232/6. maddesine aykırı olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının temyizde menfaati bulunmadığından bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğine yönelik görüşe iştirak edilmemiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2012 gün, 6-386; 30.11.2010 gün, 5-237; 29.05.2007 gün, 114-113; 26.05.2009 gün ve 50-130 sayılı ve benzer kararlarında vurgulandığı üzere; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/3, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunluluğuna rağmen, sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının hapis cezasından çevrilmiş olması sebebiyle temyize tabi olduğu gözetilmeden, Mahkemece dosyanın esası hakkında karar verildikten sonra, hükmün yasa yolu kısmında cezanın miktarı itibariyle kesin olduğu belirtilerek yasa yolunun yanlış gösterilmesi suretiyle sanığın yanıltılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 8. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “dair, sanığın yüzüne karşı verilen karar tefhimden tarihinden itibaren 7 gün içerisinde mahkememize ya da mahkememize ulaştırılmak üzere bulundukları yer Asliye Ceza Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı” ibaresinin eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.