8. Hukuk Dairesi 2018/15388 E. , 2019/304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davacıların veraseten malik oldukları dava konusu 112 parsel sayılı bahçeli kagir ev niteliğindeki taşınmazda davalı ...’nın davacıların rızası olmadan oturduğunu, 12.08.2011 tarihinde ...’ya ihtar çekildiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde ise 2004/199 Esas ile ortaklığın giderilmesi davası açılarak intifadan men koşulunun sağlandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için her bir davacı için 2000"er TL den toplam 6000 TL ecrimisilin (belirsiz alacağın) davalının ihtar ile temerrüte düşürüldüğü 24.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili; 24.10.2014 tarihinde verdiği dilekçe ile muris...’nın tapu hissesi olan ½ hisse karşılığı olarak bilirkişilerce 18360 TL hesaplandığını, veraset ilamına göre davacılar hissesine düşen miktarın 15300 TL olduğunu, her 3 davacı için ayrı ayrı 5100 TL ettiğini, bu nedenle başlangıçta gösterilen her bir davacı için 2000"er TL"yi her bir davacı için 3100"er TL artırdığını belirterek belirsiz alacak davası açılmış olmakla ecrimisil alacağına işleyecek faizin 24.08.2011 tarihi olan temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalılardan ... ve ... vekili; davanın reddi gerektiğini ...’ın ise tüm altsoyuyla birlikte ilk etapta davanın yöneltildiği tapu maliki ...’nın mirasını reddettiğini sonradan davaya dahil edilen davalılar yönünden davanın reddini savunmuştur. Diğer dahili davalılar beyanda bulunmamışlardır.
Mahkemece; davalı ...’nın dava açıldıktan sonra dava konusu taşınmazı 13.02.2013 tarihinde davalı ...’ya devrettiği ve 14.02.2013 tarihinde vefat ettiği, davacı tarafça mirasçılarının davaya dahil edildiği, bilirkişilerce belirlenen ve davacı tarafından artırılan 15300 TL"nin malik ... tarafından davacılara hisseleri oranında verilmesi gerektiği, taşınmazı muris ..., ..."ya devrettiğinden diğer davalılar hakkında davanın reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne 153000 TL alacağın (her bir davacı hissesine düşen 5100 TL olmak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 24.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ‘dan alınarak davacılara hisseleri miktarında verilmesine diğer davalılar malik olmadığından onlar hakkında davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalılardan sadece ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir.
1) Aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan davalı ... vekilinin temyiz itirazları, dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmemiştir.
2)Dava ilk etapta ½ hisse maliki olan ...’ya karşı ½ hisse maliki olan... mirasçılarının bir kısmı tarafından açılmış olup dava devam ederken 14.02.2013 tarihinde ...’nın vefatı üzerine mirasçılarına karşı davaya devam edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; dava tarihi olan 22.03.2012 tarihinden geriye doğru 5 yıl olacak şekilde ecrimisil isteminde bulunmuştur. Yine davacılar vekili 24.10.2014 tarihinde verdiği dilekçe ile dava konusu taşınmazın dava devam ederken davalı ... tarafından vefatından önce ...’ya devredildiğini, bu neden bu dilekçe ile dava dilekçesinde talep edilen ecrimisil tazminatının davalı ...’dan tahsilini, bu davalı dışında kalan diğer ... mirasçılarının dahili davalı gösterilmesinde kusurlarının olmadığını, davacılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir. Bu dilekçe karşısında ... dışındaki davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmamakla birlikte dava dilekçesinde belirtilen talep aralığı dava tarihi olan 22.03.2012 tarihinden geriye doğru 5 yıllık ecrimisile ilişkin olup davalı ... dava konusu taşınmazda babası adına kayıtlı ½ hisseyi babasından 13.02.2013 tarihinde satın alarak malik olduğuna göre talep aralığında dava konusu taşınmazda ... maliktir. Dava ilk olarak ...’ya karşı açıldığına göre dava konusu ecrimisilden talep aralıkları doğrultusunda mirasçılarının ancak miras hisseleri oranında sorumlu tutulması gerekmektedir. Buna göre ; davacı vekilinin 24.10.2014 tarihli dilekçesinde davayı sadece ...’ya yöneltmesi nedeniyle ...’nın murisi ...’dan kendisine kalan miras hissesi oranında sorumlu tutulması gerekirken Mahkemece tapu maliki haline geldiği gerekçesiyle belirlenen tüm ecrimisil miktarından davalı ...’nın sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
3) Davacılar vekili dava dilekçesi ile her bir davacı için 2000"er TL den toplam 6000 TLnin ihtarın tebliği tarihi olan davalının temerrüte düşürüldüğü 24.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olup yine davacılar vekili; 24.10.2014 havale tarihli dilekçesi ile de bilirkişilerce belirlenen davacıların murisleri...’nın ½ hissesine karşılık gelen 18360 TL"den davacıların hissesine 15300 TL nin düştüğünü her bir davacı için 5100"er TL olacak şekilde talebini her bir davacı için 3100"er TL artırarak HMK’nin 107. maddesi gereği belirlenen 15300TL nin ...’ya ihtarın tebliği ve temerrüte düşürüldüğü tarih olan 24.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalı ...’dan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; bilirkişilerce belirlenen ve davacı vekili tarafından 24.10.2014 tarihli dilekçesi ile artırılan talep sonuç itibariyle toplam 15300 TL"ye ihtarın tebliği tarihi olan 24.08.2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.
4)Mahkemece alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazla benzer özellik gösteren (merkeze yakın olması, eşyasız olması oda sayısı gibi ) kiralık ilanları emsal olarak alınarak ilanlardaki evlerin 2014 yılı ( keşifin yapıldığı yıl ) itibariyle kira bedelinin 875 TL olduğu belirlenmiş, belirlenen bu kira bedeli ecrimisil istenen dönemin başı olan 22.03.2007 tarihine icra edilerek sonraki yıllara ÜFE uygulanarak 5 yıllık ecrimisil bedeli belirlenmiş ise de yukarıdaki ilkede de belirtildiği üzere öncelikle ilk dönem olan 2007 yılı için rayiç bedel belirlenip sonraki ilerleyen yıllara ÜFE artış oranı yansıtılarak ecrimisil belirlenmesi yapılması gerekirken, keşif yılı rayiç kira bedeli bulunmak suretiyle hesaplama yapılması da doğru görülmemiştir. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda temyiz edenin sıfatına göre usuli müktesep haklar da gözetilmek suretiyle yeniden bilirkişi raporu alınması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda 2, 3 ve 4. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda 1.bentte açıklanan sebeplerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenden alınmasına 14.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.