
Esas No: 2020/4822
Karar No: 2022/592
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/4822 Esas 2022/592 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle verilen mahkumiyet kararı ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın temyizi incelenmiştir. Yargılama sürecinin yasaya uygun yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı ve sanığın suçunun doğru biçimde belirlendiği tespit edilmiştir. Ancak, sanığın mahkumiyetine yeterli ve kesin delil bulunmayan uyuşturucu maddelerinin verildiği ya da satıldığı suçlaması ve 29/03/2019 tarihli olaya ilişkin fiziki takip tutanağında imzaları bulunan tutanak tanıklarının ve tanık Özlem’in duruşmaya yöntemine uygun olarak çağrılıp, yöntemince bilgi ve görgülerine başvurulmaması nedeniyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 288. ve 294. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289. maddesi (kesin hukuka aykırılık halleri)
- TCK 43. maddesi (zincirleme suç hükmü)
- 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi (temyiz ve istinaf kararlarının gönderimi)
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a) Mahkûmiyet; Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/01/2020 tarihli 2019/272 esas ve 2020/42 sayılı kararı
b) İstinaf Başvurusunun Eleştirerek Esastan Reddi; Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 02/06/2020 tarih, 2020/1053 esas ve 2020/899 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin CMK'nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, 09/04/2019 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın 09/04/2019 tarihli eylemi sabit ise de; sanığın savunmalarına, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, 15/03/2019 tarihinde ...’dan, 17/03/2019 tarihinde ...’dan ele geçen uyuşturucu maddeleri sanığın verdiğine ya da sattığına ilişkin mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı, 29/03/2019 tarihli eyleme ilişkin olarak sanığın olay tutanağını kabul etmeyip uyuşturucu maddeyi yere dökenin kendisi değil Enes Evren olduğunu savunması karşısında; 29/03/2019 tarihli olaya ilişkin fiziki takip tutanağında imzaları bulunan tutanak tanıklarının ve tanık Özlem’in duruşmaya yöntemine uygun olarak çağrılıp, yöntemince bilgi ve görgülerine başvurulması; sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. maddesi gereğince BOZULMASINA,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 18/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.