14. Hukuk Dairesi 2009/14229 E. , 2010/2498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.04.2007 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım akdine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vd. vekili, duruşmasız olarak ise davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.03.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... vd. vekili Av...., davalı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalılar ... mirasçıları, davacının bakım borcunu yerine getirmediğini, davalı ..., taşınmazın murisin borçları sebebiyle satıldığını, kendisinin de diğer davalı ...’a temlik ettiğini, davalı ..., iyiniyetli kayıt maliki olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, bakım alacaklısı ... mirasçıları ... ve kayıt maliki ... temyiz etmiştir.
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.
Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp ikametgâh temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler.
Açılan davada bakım alacaklısı mirasçılarının, bakım borçlusunun edimini yerine getirmediği savunması, sözleşmenin bakım borcu yerine getirilmediği iddiasıyla feshini isteme hakkı bakım alacaklısının sağlığında kullanması gereken bir hak olduğundan dinlenmez.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden bakım alacaklısı ... ile davacı arasında düzenlenen 17.06.2002 günlü ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesinden sonra çekişme konusu taşınmazın 13.02.2006 tarihinde bakım alacaklısı ... mirasçılarına intikal işlemi ile geçirildiği, aynı tarihte mirasçıların taşınmazı ...’a, 23.02.2006 tarihinde de bu kişinin ...’a satış suretiyle temlik ettiği görülmektedir.
Davada kayıt malikleri ... ve ...’ın mülkiyeti kötüniyetle kazandığı ileri sürülmüştür. Gerçekten, kayıt maliklerinden ... mirasbırakan ...’in mirasçılarından ...’ın kocasıdır. Bu haliyle vakıa ve karinelerden iyiniyet iddiasında bulunamayacak bir kişi olduğu açıktır. Ne var ki; taşınmaz 23.02.2006 tarihinde bu kişi elinden çıkmış, satış yoluyla davalılardan ...’a geçmiştir. Kural olarak bu kişinin tapu kaydına tapu kütüğündeki tescile iyiniyete dayanarak kazandığının kabulü gerekir. Bu davalı Türk Medeni Kanununun 1024. maddesinde sözü edilen ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi durumunda değildir. Bu bakımdan mahkemece davalı ...’ın dahi kötüniyetli malik olduğu kabul edilerek hakkındaki davanın kabulü doğru olmamıştır.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 750.00 TL. Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 09.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.