21. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/4227 Karar No: 2010/2865
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/4227 Esas 2010/2865 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2009/4227 E. , 2010/2865 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun 2. İş Mahkemesi TARİHİ : 18/12/2008 NUMARASI : 2005/1027-2008/704
Davacı, davalı işveren nezdinde 20.10.1985- 27.6.2005 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların hizmet tespitine ilişkin hükme yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2. Davacı,davalıya ait işyerinde 20.10.1985-27.06.2005 tarihleri arasında geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışma süresinin tesbitini bir kısım işçilik alacağının davalı işverenden tahsilini talep emiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ile ulaşılmıştır. Dava nitelikçe 506 sayılı Yasanın 79. maddesinden kaynaklanan hizmet süresinin tesbiti istemine ilişkin olup, davacı otobüs terminalinde bulunan davalıya ait büfe işletmesinde 20 yıllık çalışma iddiası ile kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tesbitini talep etmiştir. Davacının davalıya ait 8148 sicil numaralı K.ve A.P.’ye ait işyerinden verilen 6 adet işe giriş bildirgesine dayalı olarak 01.06.1991-31.07.2005 tarihleri arasında kısmi bildirimler yapılmış, işe giriş bildirgelerindeki imzaların davacının eli ürünü olmadığı 22.10.2007 tarihli imza incelemesi ile belirlenmiştir. Dosyadaki kayıtlardan davacının 27.2.1989- 27.8.1990 tarihleri arasında askerlik yaptığı anlaşılmaktadır. Öte yandan kesintisiz çalışmanın varlığı halinde 506 sayılı Yasanın 79. maddesinde yazılı hakdüşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceğinden mahkemenin bu yöndeki kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki davalı işyerinden bildirilen çalışmalar 1991 yılından başlamaktadır. 20 yıl gibi uzunca bir sürenin sırf tanık beyanları ile ispatlanması yoluna gidilmesi durumunda, uyuşmazlık konusu edilen dönemde işyerinin mevcut ve faal olup olmadığı, 506 sayılı yasa kapsamında bulunup bulunmadığı ve özellikle bildirim dışı dönemle ilgili vergi kaydı, işletme ruhsatı bulunup bulunmadığı hususlarının da kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde incelenmesi ve araştırılması gerekmektedir. Aksi halde davacının 20 yıllık bir dönemde davalı işyerinde kesintisiz çalıştığının kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bir başka deyişle; çalışmanın saptanabilmesi için işyerinin varlığı ön koşuldur. Mahkemece yapılacak iş; uyuşmazlık konusu edilen dönemde işyerinin mevcut, faal ve 506 sayılı Yasa kapsamında veya kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığının Valilik, Belediye Başkanlığı, Terminal Müdürlüğü Vergi Dairesi ve ilgili SGK İl Müdürlüğünden araştırılarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı işverenin işçilik alacaklarına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılardan M. A.P."ye iadesine, 16.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.