20. Hukuk Dairesi 2015/9865 E. , 2016/9339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2008 yılında yapılan kadastro sonucu ... köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 26 parsel sayılı 30.156,07 m² yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve itirazsız olarak 10.12.2008 tarihinde kesinleşerek tescil edilmiştir.
Davacı ..., taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmaz üzerinde fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3397,74 m² kısım ile (B) harfi ile gösterilen 4782,00 m²"lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 21976,33 m²"lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir,
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları yapılmamıştır.
Mahkemece, 12.06.2014 tarihli duruşmada davanın kısmen kabulüne karar verilerek tescile dair hüküm kurulmamaştır, gerekçeli kararda ise dava konusu taşınmaz üzerinde fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3397,74 m² kısım ile (B) harfi ile gösterilen 4782,00 m²"lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 21976,33 m²"lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır, gerekçeli kararın dayandığı fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 4782,00 metrekare olarak gösterilen alan bulunmadığı orman bilirkişi raporunda belirtilen yerlerle fen bilirkişisinin belirttiği yerlerin gerekçeli, kararda karıştırılarak hüküm kurulduğu bu suretle kısa kararla gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmıştır; gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK madde 298/2) asıl olan duruşma tutanağına yazılıp taraflara tefhim olunan karardır, tefhim ile birlikte yargılamadan elini çekmiş olan hâkimin tefhim ettiği kararı taraflara tebliğ etmek durumunda olduğu, sonradan yazılan gerekçeli kararın kısa karara uygun olmasının zorunlu olduğu 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas - 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, tefhim edilen kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasının gerektiğin öngörülmüştür, asıl talepler bakımından kısa kararda hükmedilmeyen bir hak ve yükümlülüğün gerekçeli kararda hüküm altına alınmış olması veya tersi bir durumun çelişki teşkil etmediğini söylemek
olanaklı değildir, İçtihadı Birleştirme Kararında; çelişkinin varlığı tesbit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu sebeple bozulması gerektiğine işaret edilmiştir, bu sebeple, hüküm bu haliyle kendi içinde çelişkili, anlaşılmaktan uzak ve infazı kabil değildir. Bu sebeple, mahkemece bozmadan önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 20.10.2016 günü oy birliği ile karar verildi.