11. Hukuk Dairesi 2014/17873 E. , 2015/2556 K.
"İçtihat Metni"ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/07/2014 tarih ve 2011/961-2014/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ...’ün Türkiye ve Almanya’da bir çok şirket kurduğunu, özellikle Almanya’da kurduğu şirketler vasıtasıyla talep edildiği an geri ödeneceği ve karşılığında yüksek faiz verileceği garantileriyle bu ülkede çalışan kişilerden para topladığını, müvekkilinden de aynı şekilde para tahsil edildiğini, karşılığında ... ...Ortaklık Sözleşmesi adlı belge verildiğini, talep edilmesine rağmen parasının iade edilmediğini, davalı gerçek kişinin SPK mevzuatına aykırı davranışları nedeniyle mahkum edildiğini, ayrıca yurt dışında kurduğu şirketler vasıtasıyla para toplaması ve bu parayı davalı şirkete aktarması nedeniyle hakkında dolandırıcılık suçundan ceza davası açıldığını, ... GmbH ile ... A.G’nin iflas ederek Almanya’daki ticaret sicilinden kayıtlarının silindiğinin ortaya çıktığını, müvekkilinin bu şirketlere başvurma şansının olmadığını, davalı gerçek kişi tarafından yurt dışında kurulan şirketlerin içlerinin boşaltılarak diğer davalı şirkete aktarıldığını, müvekkilinin iradesinin sakatlandığını ileri sürerek, kurulan ilişkinin hükümsüzlüğüne ve 60.000 DM (30.677,51 Euro) karşılığı 75.920,70 TL"nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, husumetin ... İnternational Marketing and Trading GMBH’ye yöneltilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilleri ile davacı arasında bir ilişkinin bulunmadığını, davacının yurt dışındaki şirkete ortak olup olmadığının belli olmadığını, ortak olması halinde ise davacının kâr ve zarar ortaklığına bilerek katıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın yurt dışında kurduğu şirketlere topladığı paraların Türkiye"deki ... ... ve M...."ün şahsi hesaplarına aktarıldığının sabit olduğu, davacının davalılarca yurt dışında kurulan şirketin sessiz ortaklarından olduğu ve sessiz ortak olarak ödediği bedelin kendisine iade edilmediği, davalıların hukuk dışı fiil ve eylemleri sonucu davacının zarara uğradığı, tüm eylemlerle davalı M. ..."ün davacıdan ortaklık payı adı altında elde ettiği parasını haksız olarak mal edindiği ve iadesiyle doğrudan yükümlü bulunduğu ayrıca, yurt dışı şirketlerle davalı şirket arasında organik ve
hukuki bir bağın bulunduğu, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi gereğince davalı şirketle dava dışı şirketlerin tek bir şirket olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olan davalı M.. A.."ün davacının zararından TTK"nın 336. maddesi gereğince sorumlu olacağı, davacının sessiz ortaklık sözleşmesine göre yatırdığı parayı geri isteyebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne ve 60.000 DM karşılığı 30.677,50 Euro, 75.445,17 TL"nin ortaklığın sona erdiği 21.09.2000 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tesbiti ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, ortaklık sözleşmesi ile paranın yatırıldığına dair makbuz aslının dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, mahkemece davacı tarafa ortaklık sözleşmesi ve makbuz aslının ibrazı için süre verilip, anılan belgeler getirtilerek değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.