
Esas No: 2021/16206
Karar No: 2022/915
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16206 Esas 2022/915 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir dolandırıcılık olayında sanığın hapis cezası aldığını ancak adli para cezasının yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden belirlendiğini ve sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı olduğunu belirtti. Ayrıca, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğini ve hakkında yeterli bir değerlendirme yapılmadığını ifade etti. Mahkeme, adli sicil kaydında engel sabıkası bulunmayan sanığın hukuksal durumunun belirli yasal ölçütlere göre değerlendirilmediğini söyleyerek kararı bozdu. Kararda, 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri, 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi, TCK'nin 155/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesi ve 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi hakkında da açıklamalarda bulunuldu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
1)Katılanın, suç tarihi itibari ile tanık olan eşi .... ile birlikte Ostim'de metal kaplama işi yaptığı, iş yerinde biriken birtakım hurda malzemeleri satmak istediğinden tanık Aşir vasıtası ile sanık ile tanıştığı, hurda malzemelerin sanığın aracına yüklenip ertesi gün birlikte kantara gidip her cins malzemeyi ayrı ayrı tartıp fiyatı üzerinden satma konusunda anlaştıkları, değeri yaklaşık 10.000.TL civarında olan malzemenin sanığın aracına yüklendiği ve sanığın işyerinden ayrıldığı, ertesi gün sanığın ilk önce katılanı oyaladığı, daha sonra Ostim'de görüşmek üzere anlaştıkları, sanığın buluşma yerine gelindiğinde malzemelerin araçta olmadığının tespit edilmesi üzerine sanığın hurdaları 700.TL'ye sattığını söyleyerek bu miktarı daha sonra da 1.300.TL ödemeyi teklif etmesine rağmen katılanın anlaşmaları gereği malzemeleri tartıp miktarı üzerinden bedeli ödemesini istediği, ancak sanığın kabul etmemesi üzerine katılanın şikayette bulunduğu, bu surette sanığın üzerine atılı suçu işlediği iddia ve kabul olunan olayda; sanığın eyleminin, 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK' nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamına alınan TCK'nin 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarihli ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenmesi,
b) Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 13.12.2017 tarih ve 2017/25858 Esas sayılı bozma ilamına konu Mahkemenin 16.12.2014 tarih ve 2013/877 Esas, 2014/1363 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edilmiş olması ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle, sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı bulunduğunun gözetilmemesi,
c) 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesine, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan sanık hakkında CMK'nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerekirken bu konuda bir değerlendirme yapılmamış olması,
d)Adli sicil kaydında engel sabıkası bulunmayan ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir tutumu görülmeyen sanığın, hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine hakkında "zararı karşılamamış olması nedeniyle" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile erteleme hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakların saklı tutulmasına 20.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.