18. Ceza Dairesi 2015/35674 E. , 2017/7610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-) Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-) Sanık hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, kendisini karakola götürmek isteyen polis memurlarına söylediği kabul edilen “gelmiyorum lan siz kim oluyorsunuz, bana ceza yazamazsınız, aracımı size vermem, benim kardeşim askere gidiyor” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
b) TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, sanığın olay günü, yerel Mahkemenin kabulüne göre tehlikeli araç kullanması nedeniyle işlem yapmak isteyen polis memurlarına evraklarını vermediği ve temyize gelmeyen sanık ... ile birlikte işlem yapmak isteyen memurları itekleyip ayaklarını sürüyerek ekip otosuna binmemek için direndiklerinin belirtildiği, ancak, tutanak içeriği, müştekiler hakkında adli rapor düzenlenmemiş olması ve müşteki polis memurlarının beyanlarında, sanık hakkında polis aracına binmemek için kendisini yere attığı, ayaklarını sürüdüğü ve kollarını çektiği şeklindeki ifadeler kullandıkları, herhangi bir itekleme eyleminden bahsetmedikleri göz önüne alındığında, kamu görevlisine görevini yaptırmamak için gerçekleştirilen cebir veya tehdit eyleminde bulunulduğunun anlaşılamaması karşısında, direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
c) Kabule göre de; sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirmiş olmasına karşın, TCK’nın 265/3.maddesi uyarınca artırım yapılmamış olması,
Kanuna aykırı, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12.06.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.