11. Hukuk Dairesi 2014/17868 E. , 2015/2516 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Tüketici Mahkemesi’nce verilen 16/07/2014 tarih ve 2013/2370-2014/1855 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 25/06/2013 tarihli davalıya ait Samsun-İstanbul uçağının arıza nedeniyle rötar yaptığını, bu sebeple davacının .... Havayolları"na ait İstanbul Dubai uçağına yetişemediğini ve Dubai turuna katılamadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1000,00 TL maddi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 7.240,47 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, dava konusu ihtilafın, taşıma sözleşmesinden doğduğunu, mutlak ticari dava sayıldığından uyuşmazlığın Ticaret Mahkemeleri"nde görülmesi gerektiğini, uçakta yaşanan teknik bir arızadan dolayı yolcuların can ve mal güvenliği açısından ilgili uçuşun gereken saatte gerçekleştirilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının hizmetini ayıplı ifa etmesi neticesinde tüketicinin maddi zarara uğradığı, bu hususta tüketicinin kusurunun mevcut olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, 7.240,47 TL"nin (1.000,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren, 6.240,47 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 03/07/2014 tarihinden itibaren) işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava; havayolu yolcu taşıma sözleşmesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanun"la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/e maddesinde tüketicinin, "mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi", 3 (h) bendinde tüketici işleminin "mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi" ifade edeceği, aynı yasanın ikinci maddesinde ise bu kanunun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal veya hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsayacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talep edilmiş olup 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesi uyarınca, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava sayılacağından, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un uygulanmasını gerektirir bir husus yoktur. Ayrıca, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese de yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Bu itibarla, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.