Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11320
Karar No: 2015/14002
Karar Tarihi: 02.12.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/11320 Esas 2015/14002 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/11320 E.  ,  2015/14002 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, tazminat ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, tazminat ve ecrimisil, birleşen dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Davacılar ıslah ettikleri dava dilekçelerinde, 184 ada 10 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davalı şirketin 184 ada 17 parsel üzerine bina yapan yüklenici firma olup inşaatı yaparken gerekli özeni göstermediğini, kazı çalışması sırasında kendilerine ait kömürlük ve ahır gibi eklentilerin zarar gördüğünü, ayrıca çok yer kazıldığından perde beton atılmak zorunda kalındığını, bu perde betonun da tamamen kendi taşınmazları üzerine yapıldığını ileri sürerek 10 parsel sayılı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesine, taşkın yapıların kal"ine hasar bedeli ve ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Yargılama sırasında, 184 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tüm paydaşları davaya dahil edilmiştir.
Davalı şirket, asıl davanın reddini savunarak, birleşen davasında, 184 ada 17 parselde bulunan binanın girişindeki bağımsız bölümün maliki olup, 10 parsel sayılı taşınmaz malikleri olan davalılar tarafından kasıtlı olarak akıtılan suyun mağazanın içine dolduğunu, davalıların 10 nolu parsel içinde kalan bölümde gerekli iyileştirmeleri yapmasına engel olduklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, zararın tespiti ile tazminine ve davalıların taşınmazı içinde inşaata izin verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 184 ada 10 parsel sayılı arsa, ev ve bahçe vasıflı taşınmazın davacılar adına, 184 ada 17 parsel sayılı arsa, iki katlı kargir ev vasıflı taşınmazın dahili davalılar adına kayıtlı olduğu, davalı şirketin her iki taşınmazda da kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı,17 nolu parsel üzerinde yapılan binanın 10 nolu parsele 4.07 m2"lik tecavüzünün ve istinat duvarını sağlamlaştırmak için dökülen betonun 4 m2"lik tecavüzünün olduğu, 17 nolu parseldeki inşaat nedeniyle davacılara ait ahırın duvarında derin çatlaklar oluştuğu, birleşen davanın konusu olan dükkanda yapılan incelemede tabanda suyun orta ve yan bölümlerde toplandığı, akara yönlenmediği, iç duvarlarda su ile temas eden bölümler tespit edildiği ve binaya su girmesinin sebebinin net olarak tespit edilemediğinin belirlendiği anlaşılmaktadır.
Davacıların eldeki davayı davalı şirket aleyhine açtığı, yargılama sırasında 184 ada 17 sayılı parsel maliklerinin davaya dahil edildiği ve yargılama sonunda mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi istekli davaların doğrudan bu eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabileceği, davalı sıfatı yükleneceklerin kayıt maliki olmalarının aranmayacağı; bununla birlikte, davada yıkım isteğinin de bulunması halinde, yıkımı istenen yapı MK"nın 684 ve 718.maddelerinde yer alan hükümler uyarınca üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ve taşınmazın mülkiyetine tabi olacağından, taşınmaz maliklerinin de davada yer alması gerekeceği kuşkusuzdur.
Ne varki, taşkın yapının üzerinde bulunduğu 184 ada 17 parselin paydaşları hakkında usulüne uygun bir dava açılmamış, yargılama sürerken davaya dahil edilmişlerdir. Bilindiği gibi, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesine ve hakkında hüküm kurulmasına olanak yoktur. Bu durum, yargısal uygulamalar ile kararlılık kazanmış ve öğretide de benimsenmiştir.
O halde, 184 ada 17 sayılı parsel malikleri aleyhine ayrı dava açmaları için davacılara imkan tanınması, açıldığı takdirde eldeki davayla birleştirilerek işin esasının değerlendirilmesi ve ondan sonra bir hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Öte yandan, davacıların kayden maliki olduğu çaplı taşınmaza dava konusu binanın ve perde duvarın tecavüzlü olduğu bilirkişilerce belirlendiğine göre elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir.
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 994. maddesi gereğince başkasına ait taşınmazı iyiniyetli olarak elinde bulunduran kimsenin taşınmaza yapmış olduğu faydalı ve zaruri masrafları isteme hakkı vardır. Bu bağlamda birleşen dava yönünden yapılan inceleme ve soruşturma da hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir.
Tarafların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi