21. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/9667 Karar No: 2010/2836 Karar Tarihi: 16.03.2010
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/9667 Esas 2010/2836 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2009/9667 E. , 2010/2836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işveren nezdinde 15.10.2000- 25.6.2004 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Hüküm, İş Mahkemesinden verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8.maddesi hükmüne göre ise İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir. 5521 sayılı Yasa’nın 8.maddesi uyarınca İş Mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanır. HUMK"nun 433/2.maddesinde karşı tarafın, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, 10 gün içinde vereceği cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek, temyiz isteğinde de bulunabileceği belirtilmiş ise de, 5521 sayılı Yasa’da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir açıklama mevcut değildir. Bu nedenle, bu yasal düzenlemenin İş Mahkemesinden verilen hükümler yönünden uygulanamayacağı Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda karar davacıya 27.3.2008 tarihinde tefhim edilmiş, temyiz ise 8 günlük süre dolduktan sonra 17.2.2009 tarihinde temyize cevap dilekçesinde vuku bulunmuştur. O halde, 1.6.l990 Tarih ve l989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmelidir. 2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı işveren ve Kurum vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 3-Dava, davacının davalı işveren Belediye Başkanlığı işyerinde hizmet aktiyle geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitiyle, bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davacının davalı işyerinde 15.10.2000-25.06.2003 tarihleri arasında 970 gün hizmet aktiyle çalıştığının tespitine ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmesi yerinde ise de; tespit davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, davalı Kurum ve işveren yararına avukatlık ücretine hükmolunmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına 5. bent olarak, “500,00 TL. avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, davacının temyiz dilekçesinin süreden reddine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 16.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.