11. Hukuk Dairesi 2015/1736 E. , 2015/2513 K.
"İçtihat Metni"ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/06/2014 tarih ve 2014/74-2014/260 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya düzenlediği sigorta poliçelerinden kaynaklanan primlerin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek; icra takibine itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça kendisine teslim edilen poliçe bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalının sigortalı sıfatıyla taşıdığı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin davacının acentesi olduğu ...tarafından düzenlendiği, sigorta şirketinin cevabı yazısında söz konusu poliçe ile ilgili primin acente tarafından cari hesaptaki aylık hesaplaşma listeleri ile ödendiği belirtilmişse de, ... tarafından söz konusu alacağın davacı acenteye alacağın temliki hükümlerine göre temlik edildiğine dair dosyaya belge sunulmadığı, davacının icra takibini ve davayı ..."ye izafeten yürütmesi ya da sigorta primini ...ya ödedikten sonra alacağın temliki hükümlerine göre yazılı olarak temlik aldıktan sonra bu davayı açması gerektiği, bu suretle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle; husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sigorta sözleşmesine dayalı prim alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kural olarak, sigorta sözleşmelerinde belirlenen primin alacaklısı rizikoya teminat veren sigorta şirketidir. Ancak acente tarafından prim borçlusundan sigorta prim bedelinin talep edilebilmesi için, sigorta şirketi tarafından acenteye verilmiş prim tahsil etme yetkisinin bulunması gerekmekte olup, bu halde bile acentenin kendi adına olmayıp acentesi bulunduğu şirkete izafeten prim tahsilini talep etmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, sigorta şirketinin prim alacağını acenteye temlik etmesi halinde acentenin temlik alacaklısı sıfatıyla prim tahsilini talebe hakkı olduğu gibi acentenin sigortalının prim borcunu sigorta şirketine ödemiş olması halinde de vekaletsiz iş görme ve sebepsiz zenginleşme hükümleri dairesinde ödenmiş olan primleri sigortalıdan talep etme hakkı mevcuttur.
Dosya kapsamı uyarınca, davalı yararına düzenlenen sigorta poliçesinden kaynaklanan 1.990,87 TL tutarındaki primin davacı acente tarafından, dava dışı ... Şirketi"ne hesaben ödendiği ve davalının ödenen tutar, ödemeyi yapan davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, işbu davada, 818 sayılı BK"nın
61. maddesi de gözetilerek davacının aktif husumete ehil bulunduğunun kabulü gerekirken somut olaya uymayan gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.