
Esas No: 2013/11463
Karar No: 2014/7651
Karar Tarihi: 18.04.2014
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/11463 Esas 2014/7651 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mülkiyetin tespiti
... ve birleşen dosya davacıları ... ve ... ile ... ve müşterekleri dahili davalı ... (...) aralarındaki mülkiyetin tespiti davasının asıl davanın ve birleşen davaların kabulüne dair Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 06.11.2009 gün ve 201/431 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ve birleşen dosya davacıları vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dosya davacısı ... vekili, tarafların 18, 52, 54, 227, 229 ve 236 parsel sayılı taşınmazların ortak malikleri olduğunu, davacısının ... olduğu Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/253 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, vekil edeninin 229 parselde bulunan 40 adet zeytin ağacının kendisine ait olduğu iddiasında olduğunu açıklayarak 229 parselde bulunan 40 adet zeytin ağacının mülkiyetinin aidiyetine ve değerinin vekil edeni lehine tespitine karar verilmesini istemiş, birleşen dosya (2004/541 Esas) davacısı ... vekili, 52 parselde bulunan 90 m2 ev ile 25 m2 tek odalı evin vekil edeni tarafından yapıldığını, yine 54 parselde bulunan 35 m2 tuvalet, 20 adet zeytin ağacı, 10 adet narenciye ağacı ve satın alınmış olan ahırın mülkiyetinin vekil edenine ait olduğunu, ayrıca 227 parseldeki 50 civarındaki zeytin ağacının da vekil edenine ait olduğunu açıklayarak 52 parselde bulunan 90 m2 ev ile 25 m2 tek odalı ev, 54 parselde bulunan 35 m2 ilave yapılan ev, tuvalet, 20 adet zeytin ağacı ile satın alınmış olan ahırın ve 227 parselde bulunan 50 civarındaki zeytin ağacının mülkiyetinin aidiyetine ve değerinin vekil edeni lehine tespitine karar verilmesini istemiş, biryeşen dosya (2004/540 Esas) davacısı ... vekili, vekil edeninin 229 parselde bulunan 100 adet zeytin ağacının kendisine ait olduğu iddiasında olduğunu açıklayarak 229 parselde bulunan 100 adet zeytin ağacının mülkiyetinin aidiyetine ve değerinin vekil edeni lehine tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, 54 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ev ve ahırın vekil edeni tarafından inşa edildiğini, ayrıca parsel üzerinde vekil edeni tarafından ekilen ve yetiştirilen çok sayıda karaçam ve ceviz ağaçları bulunduğunu açıklayarak 54 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ev ve ahır yönünden ve keşfen tespit olunacak ağaçlar yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dahili davalı ... (...) vekili, davayı kabul etmediklerini, bilirkişilerce belirlenen değerlerin gerçek değeri yansıtmadığını, raporlara itiraz ettiklerini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalılara dava dilekçesi yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmesine rağmen duruşmalara katılmamışlar ve cevap vermemişlerdir.
Mahkemenin "asıl dosya ile birleşen 2004/540 Esas sayılı dosya yönünden davanın kabulüne, birleşen 2004/541 Esas sayılı dosya yönünden kısmen kabulüne" ilişkin ilk kararı davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7.Hukuk Dairesi"nin 26.02.2007 tarih 2007/595 Esas-2007/609 Karar ilamı ile kısaca “....Mahkemece değeri bulunmadığı kabul edilen tek katlı iki gözlü binanın hayvan barınağı olarak, yine tuğladan yapılmış (wc)’ninde depo olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Halen kullanıldığı anlaşılan bu muhdesatların harabe olması hiç bir değeri bulunmadığını göstermez. Halen kullanılabildiklerine ve ekonomik yarar sağlanabildiğine göre az veya çok değerlerinin bulunduğunu kabul etmek gerekir. Hal böyle olunca bu muhdesatlar yönünden de davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek, sözü edilen muhdesatlara yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken muhdesatların bir kısmının değeri bulunmadığı gerekçe gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz,..." gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dosya yönünden, birleşen 2004/540 Esas sayılı dosya yönünden ve birleşen 2004/541 Esas sayılı dosya yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ne var ki; Mahkemece davanın ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç ve oluşturulan hüküm yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 718. maddesi hükmünde, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklandığından, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece az yukarıda açıklanan hukuksal olgu gözetilerek davanın ve birleşen davaların kısmen kabulü ile anılan taşınmazlar üzerindeki muhdesatların davacılar ve birleşen dosyalar davacıları tarafından meydana getirildiğinin tespitine, davacıların ve birleşen dosyalar davacılarının mülkiyet tespitine ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde ise de; yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hüküm yerinin A bendindeki "...kabulüne..." ile bu bendin 1 numaralı bendindeki "....mülkiyetinin davacı ..."e aidiyetinin tespitine", B bendindeki "...kabulüne..." ile bu bendin 1 numaralı bendindeki ".... mülkiyetinin davacı ..."a aidiyetinin tespitine," ve C bendindeki "...kabulüne..." ile bu bendin 3 numaralı bendindeki "... mülkiyetlerinin davacı ..."a aidiyetlerinin tespitine" sözlerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, yerlerine sırasıyla A bendine "...kısmen kabulüne..." ve bu bendin 1 numaralı bendine "....davacı ... tarafından meydana getirildiğinin tespitine...", 1. bendin sonuna "mülkiyet tespitine ilişkin talebin reddine", B bendine "...kısmen kabulüne..." ve bu bendin 1 numaralı bendine "....davacı ... tarafından meydana getirildiğinin tespitine...", 1.bendin sonuna "mülkiyet tespitine ilişkin talebin reddine", C bendine "...kısmen kabulüne..." ve bu bendin 3 numaralı bendine "....davacı ... tarafından meydana getirildiklerinin tespitine...", 3.bendin sonuna "mülkiyet tespitine ilişkin talebin reddine" sözlerinin yazılıp eklenmesine, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK"nun 304. maddesi (1086 sayılı HUMK"nun 438/7. fıkrası) gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve birleşen dosya davacılarına iadesine,18.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.