1. Ceza Dairesi Esas No: 2012/3214 Karar No: 2012/7462 Karar Tarihi: 11.10.2012
Görevde yetkiyi kötüye kullanma - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/3214 Esas 2012/7462 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Burdur Ağır Ceza Mahkemesi, bir doktorun görevdeki yetkisini kötüye kullanmasından dolayı mahkumiyet kararı verdi. Maktulün ölüm sebebi belirsiz olmasına rağmen, doktor ölüm sebebini \"akut myokard infarktüs\" olarak belirleyerek yanlış bir şekilde açıkladı. Mahkeme, doktorun sınırlarını aşarak olumsuz sonuçlara neden olduğunu ve suç işlediğine karar verdi. Ayrıca, kanun maddeleri TCK.nun 83. ve 6086 sayılı Yasanın 1. maddesi şeklinde geçmektedir. TCK.nun 257/1-2. maddesi ve fıkralarındaki \"kazanç\" sözcüğü \"menfaat\" olarak değiştirilmiştir ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırları azaltılmıştır. 5728 sayılı Yasa'nın 562. maddesiyle değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi tartışmalıdır.
1. Ceza Dairesi 2012/3214 E. , 2012/7462 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2008/228664 MAHKEMESİ : Burdur Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO : 10/06/2008, 2008/3 (E) ve 2008/125 (K) SUÇ : Görevde yetkiyi kötüye kullanma
TÜRK MİLLETİ ADINA
A-1) Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Kurulu"nun 09/08/2006 tarih ve 3903 sayılı raporunda "mevcut verilerle kısmen ölüm sebebi ve mekanizmasının belirlenemeyeceğinin” bildirilmiş olmasına rağmen, 31.07.2005 tarihinde düzenlenen gömme izin kağıdında müteveffanın ölüm sebebinin “akut myokard infarktüs” olarak belirtildiği anlaşılmakla, Korkuteli Devlet Hastanesine götürüldüğünde müteveffaya ilk müdahaleyi yapan, canlandırma işlemlerini uygulayan ve sonuçta da ölüm belgesini düzenleyerek maktulün ölüm sebebini "akut myokard infarktüs" olarak belirleyen acil serviste görevli nöbetçi doktor Kemal İnal’dan müteveffanın ölüm sebebinin sorularak kesin olarak belirlenmesi ile, 2-a) Olay tarihinde belirtilen, sağlık ocağında görevli bir doktorun, olay saati ve subjektif koşullar da gözetilerek çalışma usul ve esasları ile sorumluluğunun sınırlarının, Bu koşullar altındaki bir doktorun, b) Kalp krizi geçiren bir hasta gelmesi durumunda, yapması gereken müdahalenin ne olması gerektiğinin, c) Mevcut bulgularla, ilk gören doktorun müdahale yapması gerekip ölene ilk müdahaleyi yapan hemşirenin ve tanıkların beyanları da değerlendirmek suretiyle, ölende tarif edilen ve sanığa bildirilmiş olan bulguların "akut myokard infarktüs" ü işaret edip etmediğinin ve bu durumdaki bir hastaya olaya ilk muttali olan doktor tarafından acil müdahale gerekip gerekmediğinin belirlenmesinden sonra 5237 sayılı TCK.nun 83.maddesinin koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığının tartışılarak, sanığın eyleminin buna göre nitelendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, B) Kabule göre de; 1) Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasanın 1.maddesi ile TCK.nun 257/1-2.madde ve fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK.nun 7/2.madde ve fıkrası hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinin gerekmesi, 2) 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinin tartışmasız bırakılması, Bozmayı gerektirmekle, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 11/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.