15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/38043 Karar No: 2018/3831 Karar Tarihi: 23.05.2018
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/38043 Esas 2018/3831 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/38043 E. , 2018/3831 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından beraatına ilişkin hükümler, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın polis memuru olarak görev yaptığı, farklı tarihlerde üç adet aracı ağır hasarlı olarak satın aldığı ve tamir ettirdikten sonra farklı sigorta şirketlerine kasko sigortası yaptırdığı, daha sonra sigorta bedelini almak amacıyla yine ayrı zamanlarda araçların çalındığından bahisle suç duyurusunda bulunduğu, buna istinaden iki araç için sigorta bedelini aldığı; ancak, son araçla ilgili durumdan şüphelenilmesi nedeniyle bedelin ödenmediği, sanığın bu suretle menfaat temin ettiği iddia edilen olayda; 1- Nitelikli dolandırıcılık ve 24/02/2007 tarihinde işlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde; Sanığın inkara yönelik savunmalarının aksine mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekillerinin sanığın atılı suçtan cezalandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 2- 28/09/2005 ve 06/05/2006 tarihlerinde işlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde; Sanığa yüklenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 28/09/2005 ve 06/05/2006 olan suç tarihlerinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 23/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.