20. Hukuk Dairesi 2016/3392 E. , 2016/9294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 03/02/2016 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi ... köy tüzel kişiliği vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 18/10/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... köy tüzel kişiliği vekili Av. ... ile diğer taraftan ... Yönetimi vekili Av. .., köy tüzel kişiliği vekili Av. ... ile ... köyü muhtarı ... ve aza ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü
K A R A R
Davacı vekili; 06/10/2015 tarihli dava dilekçesi ile ... köyü 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğiyle davalı ... Yönetimi adına tespit edildiğini, orman kadastro sınırları belirlenirken çevre köylere olan idari sınırlarının hiçe sayılarak hareket edildiğini, müvekkil ... köyünün idari sınırlarının 19/09/1933 tarih ve 617 sayılı karar ile çizildiğini, müvekkil köyü komşu olan ... köyü ile idari sınırlarının ilgili karara göre "... Mevkii" olarak kabul edilmiş olmasına rağmen, orman idari sınırının idari sınırın batısından geçirilmesi sureti ile hatalı işlem tesis edildiğini, müvekkil köyün her sene orman işletme müdürlüğünden kırım izni almakta olup, alınan izinlerde orman sınırları gözetilerek karar verildiğini, ... köyünün orman sınırlarının müvekkil köyün idari sınırları içerisine sokulması halinde kendi sınırlarındaki orman kırım iznini alamayacakları gibi ... köyüne izin verilerek yeni muarazalar yaratılacağını, bu nedenle 14/10/2015 tarihinde yapılan orman kadastro tespitinde müvekkil ... köyü ile ... köyü arasındaki sınırın iptaline, iki köy arasındaki sınırın il idare kurulunun kararında "... Mevkii" adıyla belirtilen nokta olarak tespitine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı ... Yönetimi vekilinin 08/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; "davaya konu ... köyü 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, çalışma sınırları ve köy mülki hudutlarını belirleme konusunda müvekkil idarenin herhangi bir tasarrufunun bulunmadığını beyanda davanın reddine karar verilmesi"ni talep ettiği görülmüştür.
Ferî müdahil ... vekili 08/01/2016 havale tarihli dilekçesiyle özetle; "davacı ... ile müdahil ... köyü arasındaki sınırın 1937 yılında belirlendiğini, davaya konu taşınmazın müvekkil köy hudutlarında kaldığını, davanın usul ve yasaya uygun olmadığını beyanla, davalı ... Yönetimi yanında davaya müdahil olarak katılmalarına ve davanın reddine karar verilmesi"ni talep ettiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacı ... kişiliğinin açmış olduğu davanın hukukî yarar yokluğu nedeni ile reddine, davaya konu ... ili, Merkez ilçesi, ... köyü 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçelerindeki açıklamaya göre dava, orman kadastro tespit çalışmaları sırasında ... ve ... köyü arasında belirlenen sınırın iptali ile iki köy arasındaki sınırın il idare kurulunca belirlenen sınır olarak tespiti istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtildiği üzere, kadastro ekibinin belirlediği çalışma alanı sınırının mahalle, belediye ve köyler arasındaki idari sınırı değiştirmeyeceği, temyize konu dosyada yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında da, davacı ve davalı iki köy çalışma alanındaki idari sınırlarda değişiklik yapılamayacağı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle davalı ... Yönetimi ve fer’i müdahil ... için ayrı ayrı 1.350,00.- TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Yönetimi ve fer’i müdahil ... köyü tüzel kişiliğine verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/10/2016 günü oy birliği ile karar verildi.