10. Hukuk Dairesi 2021/3203 E. , 2021/5269 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
Dava, sigorta başlangıcının 01/11/1989 olarak tespiti ile davalı işveren yanında 01/11/1989-10/05/1990 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı fer"i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer"i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, sigorta başlangıcının 01/11/1989 olarak tespiti ile davalı işveren yanında 01/11/1989-10/05/1990 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitini istemiştir.
II-CEVAP
Fer"i müdahil SGK vekili; hak düşürücü sürenin geçirildiğini, davacının iddiasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, hizmet tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirdiğinden özel bir duyarlılıkla incelenmesi gerektiğini, kurum kayıtlarında davacının çalışmasının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Ticaret A.Ş; Cevap dilekçesi vermemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece mahkemesi tarafından " 1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01/11/1989 olarak tespitine,
Davacının, davalı nezdinde 01/11/1989 - 30/04/1990 tarihleri arasında kurum taban ücret ile çalıştığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin redddine," karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Feri Müdahil SGK"nın istinaf isteminin reddine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Kurum vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacının, davalı işverene ait halı atölyesinde sigorta başlangıcının 01/11/1989 olduğunun tespiti ile 01/11/1989-10/05/1990 tarihleri arasında geçen Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitini istediği eldeki davada, davalı şirkete ait 23019 sicil sayılı işyerinde 01/11/1989 tarihinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesi verilmiş olduğu, davacının söz konusu işyerinden 1990/1 dönem bordrosunda 56 gün Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortasına tabi olmayanlara ait dönem bordroları ile bildirilen hizmet sürelerinin bulunduğu ayrıca dinlenen bordrolu tanıkların ise çalışmayı doğruladıkları belirgindir.
Davanın Yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 3. maddesinin II numaralı fıkrasına, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 1. maddesiyle eklenen (D) bendinde “El halıcılığı dokuma işlerinde çalışanlar hakkında yalnız iş kazaları ile meslek hastalıkları, analık ve hastalık sigorta kolları uygulanır. Ancak bunlar istekleri halinde malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları bakımından 85 inci madde hükmüne göre isteğe bağlı sigortalı olabilirler.” düzenlemesine yer verilmiş, sonrasında 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 57. maddesiyle söz konusu bent ilga edilmiş olup yürürlükten kaldırmaya yönelik yasama işleminin geriye yürütüleceğine ilişkin herhangi bir Yasal düzenleme bulunmadığından, şu durumda 09.07.1987 – 05.08.2003 (dahil) dönemi bakımından bentte yazılı nitelikteki hizmetin 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince uzun vadeli sigorta kollarına tabi zorunlu sigortalılık olarak değerlendirilemeyeceği belirgindir.
Yukarıdaki Yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava irdelendiğinde, uyuşmazlık konusu 01/11/1989-10/05/1990 arası dönemde anılan Kanun kapsamında malûllük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları bakımından 85. madde gereğince isteğe bağlı sigortalılık başvurusu bulunmayan davacının sunduğu yazılı belgeler karşısında uyuşmazlık konusu dönemde davacının, işverene bağlı olarak yerine getirdiği faaliyetin “el halıcılığı dokuma işi” niteliğinde olup olmadığı belirlendikten sonra, yapılan işin el halıcılığı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde davanın reddine, aksi halde elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
O hâlde, fer"i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.