4. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/16066 Karar No: 2013/14126 Karar Tarihi: 12.09.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/16066 Esas 2013/14126 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafın bir haksız fiil nedeniyle tazminat isteği ile başlatılan davada, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davalı mirasçıları bu kararı temyiz etmiştir. Davacı, yaralanması nedeniyle 8.000 TL manevi tazminat istemiş, ancak yerel mahkeme sadece 5.000 TL'lik kısmını kabul etmiştir. Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının fazla olduğunu belirterek, yerel mahkemece daha az bir tutar tayin edilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, temyiz itirazı 2. bentte belirtilen gerekçelerle kabul edilerek karar bozulmuştur. Kararda, Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi de özellikle manevi tazminat miktarının belirlenmesine işaret edilmektedir.
4. Hukuk Dairesi 2012/16066 E. , 2013/14126 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/10/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı mirasçıları ..... vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tanzimini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı davalı mirasçıları temyiz etmişlerdir. Davacı, davalı tarafından yaralanması nedeniyle 8.000,00 TL manevi tazminat istemiş yerel mahkeme davanın 5.000,00"lik kısmını kabul etmiştir. Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda; somut olayın gelişim biçimi, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki anılan ilkeler birlikte değerlendirildiğinde hüküm altına alınan manevi tazmınat miktarı fazladır. Şu durumda yerel mahkemece davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmolunmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. ...
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı taraf yararına BOZULMASINA; diğer temyiz itirazlarının yukarıdaki (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.