9. Hukuk Dairesi 2015/7509 E. , 2015/11913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile hafta tatil ücreti, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının, davalıya ait işyerinde 14.06.2005-01.09.2007 tarihleri arasında bekçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, çiftçi malları çalışanlarının İş Kanununa tabi olmadığını, davacının görevini kötüye kullandığını ve hakkında kamu davası açıldığını, davacının iş sözleşmesinin görevi ile bağdaşmayan fiili nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Hüküm fıkrasında, davacının kabul edilen ücret alacağının toplam miktarının açıkça belirtilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.03.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Davalı ... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’nda kır bekçisi olarak çalışan davacı, kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmeyen işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece işin esasına girilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine, çoğunluk görüşü ile ücret alacağının hüküm fıkrasında miktarının belirtilmemesi nedeni ile bozulmasına karar verilmiştir.
Ancak taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığından kararın yargı yolu bulunmaması nedeni ile dava şartı nedeni ile usulden reddi yönünde bozulması görüşündeyim. Zira:
4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanunu’nun7/2 maddesine göre Koruma ve İhtiyar Meclislerinin görevlerinden biri de “Koruculuk için Köy Kanununda yazılı hükümlere göre bekçiliğe ehil gördüklerini seçerek tayinlerini vali veya kaymakamın tasdikına arzetmek, bekçilerin adedlerini ve çalışma müddet ve şartlarını tesbit eylemek, vazife görecekleri mıntakaları ayırmak ve bunlara para veya mal olarak verilecek aylık veya yıllığı kararlaştırmak ve vazifelerini iyi görmeleri için lüzumlu tedbirleri almak, hayvanlar için müşterek çoban tutmak”tır. Kanunu’nun 21. Maddesinde koruma ücretinim sandık tarafından ödeneceği, 31. Maddesinde bekçilerin silahlı olacağı, silah, cephane ve kıyafetlerinin devlet tarafından temin edileceği, 34. Maddesinde özel bekçilerin bu kanundaki bekçilere verilen yetkilere sahip olmadığı, 23. Maddesinden de işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlileri gibi yargılanacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemelere ve arada statü ilişkisi bulunmasına rağmen Uyuşmazlık Mahkemesi(14.11.1994 gün ve 1994/36 E., 1994/36 K.) ve Uyuşmazlık Mahkemesi’nin gerekçesini benimseyen Yargıtay(YHGK. 23.10.2002 gün 2002/9-805 E. 2002/851 K.) çiftçi mallarını koruyan bekçinin “her ne kadar 4081 sayılı Yasa"nın 7. maddesine göre mahalli mülki amirin atama tasarrufu ile işe alınan kamu görevlisi ise de; İş Kanunu hükümlerine göre istekte bulunması halinde, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesinde, İş Kanunu"na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesinde iş mahkemelerinin görevli olacağının da belirtildiği gerekçesi ile” uyuşmazlığın adli yargı yerinde görüleceğine karar vermiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesi ve Yargıtay’ın kararında, gözden kaçırdığı husus 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesinin başlangıç cümlesidir. İş Mahkemesi’nin görevli olması için öncelikle madde de belirtildiği gibi “İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan bir hukuk uyuşmazlığı olması” gerekir. Eğer tarafların İş Kanunu kapsamında işçi ile işveren değilse uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülmesi olanağı yoktur. Çiftçi Mallarını Koruma bekçisi öncelikle işçi değildir. Statü hukuku kapsamında olduğu açıktır. Uyuşmazlıkta idari yargı görevlidir. Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi hatalı olduğundan ve yargı yoluna ait dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden bozulması gerektiğinden çoğunluğun görüşüne katılınmamıştır.