Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suç işleme kastının bulunmadığına ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- İki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusurunun yoğunluğu nazara alınmak suretiyle adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, 361 promil alkollü vaziyette araç kullanan ve ikinci kez alkollü araç kullanırken yakalanan sanık hakkında temel cezanın asgari hadden daha fazla uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, sözü edilen ölçülere uymayacak şekilde eksik ceza tayini 2- Hükümden önce sanıktan esas hakkındaki savunmaları sorulmadan ve hazır bulunan sanığa son söz hakkı verilmeden duruşma bitirilmek suretiyle CMK’nın 216. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanığa hükmedilen ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.