15. Ceza Dairesi 2015/4597 E. , 2018/3815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, iftira
HÜKÜM : 1- TCK"nun 267/1, 53/1 ve 58. maddeleri gereğince
mahkumiyet
2- TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53/1 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın dolandırıcılık ve iftira suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, müşteki ..."un sahibi olduğu ve işletmeciliğini yaptığı ... Cafe adlı işyerine daha önce hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşmiş olan ... ile birlikte gittiği, kendilerini “...” isimli şirketten gelen görevli olarak tanıttıktan sonra, işyerinde çalışan tanık ..."a burada bulunan çay kazanının tamirini yapabileceklerini söyledikleri, tanığın müştekiyi telefonla arayarak durumu anlattığı, müştekinin de kazanın sanığa ve yanında bulunan ..."e tamir için verilmesini kabul ettiği, bunun üzerine sanık ve ..."in çay kazanını alarak işyerinden ayrıldıkları, ancak sonrasında müştekinin durumdan şüphelenip “...” isimli servisi araştırdığında bu isim altında çalışan bir servise ulaşamadığı, emniyete müracaatta bulunması üzerine, sanık ve temyiz dışı ..."in, geldikleri aracın plaka sayısı ve verdikleri kartvizitteki telefon numarasından hareketle yakalandıkları, sanığın emniyette kendisini ... olarak tanıtıp, ..."a ait T.C kimlik numarasını ve kimlik bilgilerini verdiği, yürütülen soruşturma sonucunda sanık ..."ın dolandırıcılık suçundan cezalandırılması için ... ..."nde kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda eylemi gerçekleştirenin sanık ... olduğunun anlaşılması üzerine ..."ın beraatına hükmedildiği, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1- Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesi gereğince, uzlaşma kapsamına giren bir suçun bu kapsamda olmayan başka bir suçla birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı; ancak, somut olayda; dolandırıcılık suçu ile iftira suçunun tarihlerinin farklı olması karşısında, sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 23/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.