11. Hukuk Dairesi 2014/4623 E. , 2015/2475 K.
"İçtihat Metni"FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/12/2013 tarih ve 2009/79-2013/285 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24.02.2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "...+şekil" ibareli markası bulunduğunu, uzun yıllardır bu isim adı altında fuar organizasyonu yaptığını, davalının ise 2009 yılındaki mobilya fuarında aynı ibareyi kullandığını, bu durumun tespit dosyası ile belirlendiğini, eylemin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradıklarını, itibarlarının zedelendiğini ileri sürerek, markaya tecavüzün tespitini, men"ini, 900.000 TL maddi, 500.000 TL manevi, 100.000 TL itibar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ... Ahşap Mutfak Banyo Mobilyası Sanayici ve İthalatçıları Derneği ile 2008 yılında fuar düzenlenmesi konusunda sözleşme imzaladığını, sözleşme hükümlerinde "..." ibaresinin kullanılmasının şart koşulduğunu, davacının aynı dernek ile daha önce yaptığı sözleşmenin feshedildiğini, iltibasın söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, "..." ibaresinin davacı adına 09.03.1999 tarihinden itibaren marka olarak tescilli olduğu, anılan ibarenin davalı tarafından 2009 yılındaki fuarda kullanıldığının tespit dosyası ile belirlendiği, tarafların aynı alanda faaliyette bulunmaları ve kullanılan ibarelerin benzerliği nedeniyle iltibasın söz konusu olduğu, davacının tazminat bedelini lisansa göre talep ettiği, ancak bu yönteme göre hesaplama yapılması için emsal sözleşme sunmadığı, davacının 12.225,05 TL kardan mahrum kaldığı, olay nedeniyle itibarının zedelendiği ve manevi zarara uğradığı gerekçesiyle, marka hakkına tecavüzün tespitine, önlenmesine, 12.225,05 TL maddi, 10.000 TL manevi ve 10.000 TL itibar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraflar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, markaya tecavüzün tespiti ve tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece kar mahrumiyeti üzerinden hesaplanan 12.225,05 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Oysa, davacı taraf dava dilekçesinde davalının markalarını hukuka uygun olarak kullansaydı lisans bedeli ödeyeceğini, bu kapsamda 900.000 TL maddi zararları oluştuğunu iddia ettiği gibi, 26.02.2012 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, lisans sözleşmesi sunulmadığı gerekçesiyle bilirkişilerin 556 sayılı KHK"nın 66/2-c maddesi uyarınca hesaplama yapmadığını, sözleşme sunulmasa bile bilirkişilerin araştırma yaparak 66/2-c maddesine göre tazminatı belirleyebileceğini, bu mümkün olmazsa 818 sayılı BK"nın 42. maddesi gereğince tazminat miktarının tespit edilmesi gerektiğini ifade ederek, 556 sayılı KHK"nın 66. maddesinde düzenlenen seçimlik tazminat hakkını lisans bedeline göre kullanmıştır.
Bu itibarla, mahkemece 556 sayılı KHK"nın 66/2-c maddesi gereğince içlerinde fuarcılık sektörü, mutfak malzemeleri ve marka konusunda uzman bilirkişi heyetinden davacı tarafın talep edebileceği uygun lisans bedelinin hesaplanması konusunda rapor alınması, bunun mümkün olmaması halinde 818 sayılı BK"nın 42. maddesi uyarınca tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınıp yekdiğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.