Esas No: 2021/38066
Karar No: 2022/1033
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/38066 Esas 2022/1033 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme tarafından, sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılığa teşebbüs ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet hükümleri verildi. Dolandırıcılık suçundan verilen hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden adli para cezasına esas alınması gereken gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi nedeniyle hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla \"100 gün\" ve \"2.000 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla \"5 gün\" ve \"100 TL\" ibarelerinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildi. Özel belgede sahtecilik suçunda ise gerçeğe aykırı belge düzenleme olarak tanımlanan içerik sahteciliğine yer verilmemesi nedeniyle, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle hüküm bozuldu. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 207. maddesinde yer alan özel belgede sahtecilik suçunun unsurları ve içerik sahteciliği kavramı ayrıntılı olarak açıklandı. Kararda ayrıca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesine göre açıklanmasının geri bırakılması kararının davanın zamanaşımını durdurduğu belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılığa teşebbüs, özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 25.11.2011 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 15.09.2013 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1)Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Yasaya aykırı ,sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden , 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "100 gün" ve "2.000 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Türk Ceza Kanunu'nun 207. maddesinde yer alan özel belgede sahtecilik suçunda, gerçeğe aykırı belge düzenleme olarak tanımlanan içerik (fikri) sahteciliğine yer verilmemiş, yalnızca, "belgeyi sahte düzenleme" hareketine yer verilmiştir. İçerik sahteciliğinde belgeyi düzenleyen olarak görülen kişi gerçek olduğu halde, belgenin içeriği gerçeğe aykırıdır. Maddede sadece taklit suretiyle sahte belge düzenleme veya gerçek bir belgede ekleme veya çıkarma suretiyle sahtecilik, başka bir deyişle maddi sahtecilik eylemlerine yer verilmiştir. Maddenin gerekçesinde belgenin sahte olarak düzenleme hareketi açıklanırken; "özel belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte üretilmektedir" ifadesiyle de eylemin maddi sahteciliği kapsadığı belirtilmiştir. Buna göre salt yalan beyanı içeren özel belge, açıklanan ve unsurları gösterilen özel belgede sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturmamaktadır. Sanığın, suça konu kaza tespit tutanağına katılanın kırmızı ışıkta geçtiğini yazmasını sağlayarak özel belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilen olayda; sanığın eyleminin içerik sahteciliği olarak kabul edilmesi gerektiği, içerik sahteciliğinde, 5237 sayılı TCK'nin 207. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 24.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.