Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/13612 Esas 2014/309 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13612
Karar No: 2014/309

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/13612 Esas 2014/309 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2013/13612 E.  ,  2014/309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi
    TARİHİ :02.10.2012
    NUMARASI :Esas no:2010/71 Karar no:2012/434

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle İpotek 02.10.2006 tarihinde tesis edilmiş olup, bu tarihten önce 27.09.2006 tarihinde işleme rıza gösterildiğine ilişkin muvafakatname istemekle davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmiş bulunmasına, muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken eşe ait olmadığının anlaşılmasının, bu belgenin banka yetkilisinin el ve işbirliğiyle hazırlandığı iddia ve ispat edilmedikçe sonuca etkisinin bulunmadığına göre, davalının bu yöne ve diğer yönlere ilişkin temyiz itirazları yersiz olup, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.14.01.2014 (Salı)
    KARŞI OY YAZISI
    Davacı, davalılardan eşi olan C.. V.."ın adına kayıtlı olup, aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine diğer davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin rızası dışında tesis edildiğini ileri sürerek kaldırılmasını talep etmiştir.
    Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalılardan lehine ipotek tesis edilen bankanın ipotek tesis edildiği tarihte taşınmazın aile konutu olduğunu bildiği ve davacı eşin rızasına ilişkin bir belge aldığı anlaşılmaktadır. Ne var ki dosya içerisinde bulunan ve ipotek tesis edildiği sırada davalı bankaya verildiği anlaşılan, davacı eşin ipotek tesis edilmesine rıza verdiğine ilişkin 27.09.2006 tarihli belge altındaki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Durum böyle olunca hukuken geçerli bir rızanın bulunduğundan bahsetmek mümkün değildir. Davalı banka aile konutu olduğunu bildiği taşınmaz üzerine lehine ipotek tesis edilirken malik olmayan eşin rızasının alınması gerektiğini bilmektedir. Ancak bu işlemi yaparken basiretli bir tacir gibi davranmamış, davacının buna ilişkin rızasını alırken özenli davranmamıştır. Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, aslolan iyi niyetin varlığıdır. Ancak durumun gereklerine göre, kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse de iyi niyet iddiasında bulunamaz (TMK. md. 3). Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Sonuç olarak davacı eşin hukuken geçerli bir rızası bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozulması gerektiğini düşündüğümüz için, sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.