14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/968 Karar No: 2010/2374 Karar Tarihi: 04.03.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/968 Esas 2010/2374 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/968 E. , 2010/2374 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 06.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı ... ..."ın davası atiye terkine bu davacı hakkında karar verilmesine yer olmadığına diğer davalılar yönünden tashih talebinin kabulüne dair verilen 10.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 29.07.2009 tarihli kararla dava kabul edilmiş, davacıların tavzih istemi üzerine önceki bilirkişiden alınan ek raporla maddi hatanın düzeltilmesi kararı adı altında yeni bir hüküm kurulmuştur. Yeni kurulan hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Bilindiği üzere hükümlerin tavzihi kurumu HUMK"nun 455 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan hükümlere göre tavzih yoluna bir hükmün hakiki anlamının anlaşılamaması halinde hükümdeki gerçek anlamın meydana çıkartılması maksadıyla başvurulabilir. Ancak tavzih yolu bir kanun yolu değildir. Bu yüzden tavzihle önceden kurulan hüküm değiştirilemez. Sadece kurulan hükmün anlamı açıklanır. Diğer taraftan hakimin hükmünü verdikten sonra eli o davadan çekilmiş olacağından öncesi hüküm temyiz edilip bozulmadıkça o davaya yeniden bakılamaz, başka bir anlatımla, hakim verdiği hükmü özellikle somut olayda olduğu gibi yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırarak değiştiremez. Yapılan bu saptamalara göre mahkemece 29.07.2009 tarihinde karar verildikten sonra tavzih isteminin kabulü suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak “maddi hatanın düzeltilmesi” kararı adı altında yeni bir hüküm kurulması mümkün olmadığından mahkemece koşulları oluşmayan tavzih isteminin reddi yerine hüküm altına alınması doğru olmamış tavzihe ilişkin kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece tavzih talebinin kabulü ile oluşturulan 10.11.2009 tarihli “maddi hatanın düzeltilmesi kararı” şeklinde kurulan yeni hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.