16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4802 Karar No: 2016/4488 Karar Tarihi: 21.04.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/4802 Esas 2016/4488 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/4802 E. , 2016/4488 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ....Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 139 ada 107 ve 142 ada 13 parsel sayılı 1.646,96 ve 3.767,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile eşit paylarla ölü oldukları belirtilmek sureti ile İrfan ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazlarda davalıların haklarının bulunmadığı iddiası ile dava açmıştır. Yargılama sırasında dava konusu parsellerin babası ...’ye ait olduğunu ve babası tarafından satın alındığını ileri sürerek ... mirasçıları adına tescil edilmesini istemiştir. Mahkemece, usule ilişkin bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile her iki parselin tamamı 120 pay kabul edilerek ... mirasçıları adına payları da gösterilmek sureti ile tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... mirasçıları ..... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, temyize konu olan taşınmazların ... mirasçıları tarafından kullanıldığı, kök muris ...."nin diğer mirasçılarının taşınmazlarda kullanımı olmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı ..., dava dilekçesinde ve aşamalarda dava konusu taşınmazların babası ... tarafından 3. kişilerden satın alındığını ileri sürerek taşınmazın sadece ... mirasçıları adına tescilini istemiştir. Davalı taraf ise dava konusu taşınmazların kök muris ...."den intikal ettiğini ve dedelerinden kalan malların paylaşılmayıp tüm mirasçıların hakkı olduğunu, davacı tarafın da taşınmazlarda 1/3 payının olduğunu ileri sürmüşlerdir. Keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişilerin temyize konu olan taşınmazlarla ilgili bilgisi bulunmadığı gibi dinlenen tespit bilirkişisi de taşınmazlarda davacının abisi ..."yi kullanırken gördüğünü, davalı tarafın ise kullandığını görmediğini beyan etmiş, mahkemece sadece yetersiz olan bu beyana itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden ne şekilde kime intikal ettiği, zilyetliğin ne zamandan beri kim tarafından sürdürüldüğü, tarafların miras bırakanından mı intikal ettiği, yoksa davacı tarafın iddia ettiği gibi babası .... tarafından 3. kişiden mi satın alındığı maddi olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulup saptanmaya çalışılmalı, keşfe katılacak teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı izleyip denetlemeye olanak verir ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalılar İrfan ve ..."nin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.